hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu
Bireyin otizm spektrum bozukluğu derecesi hafif, orta veya ağır şeklinde gruplandırılabilir. Cinsiyet değişkenine göre otizm spektrum görülme oranı değişebilmekte; erkeklerde spektrum görülme oranı kızlara göre 4-5 kat fazla olabilmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğu Tanısından Önce Yapılması Gereken Tıbbi İncelemeler
Otizmtanılı bireylerin yaklaşık -15’i normal ve normal üstü zeka düzeyinde; %25-35’i sınır zeka ve hafif mental retardasyon grubundadır; geriye kalanların zekaları ise orta ve ağır derecededir. Otizm, günümüzde rastlanan en yaygın nörolojik bozukluktur ve her 150 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir.
Otizm spektrum bozukluğu, “yaygın gelişimsel bozukluk” terimi ile eşanlamlı olup, ileri düzeyde ve karmaşık bir gelişimsel yetersizlik anlamında kullanılmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu: Bebeklikten itibaren karşısındakinin gözüne bakmada, ortak dikkat ve işaret etme davranışlarındaki yetersizlik ve isteksizlikle
Kimi bireylerde tüm özellikler tamamen belirgin olarak gözlenirken, kimilerinde özelliklerden bazıları çok hafif olarak kendini belli eder. Otizmin görülme sıklığı nedir? 2018 verilerine göre Amerika Hastalıkları Kontrol Merkezi (CDC) Otizm Spektrum Bozukluğunun görülme sıklığını; 59 çocukta bir olarak yayınlamıştır
OtizmSpektrum Bozukluğu Otizm spektrum bozukluğu (OSB) bireyde önemli derecede davranısal, sosyal ve iletiimsel zorluklara yol açan ve erken dönemde ortaya çıkan geliimsel bir yetersizliktir (Centers for Disease Control and Prevention-CDC, 2018). OSB sosyal iletiim ve
nama huruf ke 24 abjad yunani tts. Otizm, yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkarak etkilediği kişinin iletişim, sosyal uyum ve davranış şekillerinde bozukluklara yol açan nörogelişimsel bozukluktur. Amerikan Psikiyatri Derneği DSM V tanı kriterleri kitabında güncellemeler yapılmış “Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Asperger Sendromu, Atipik Otizm” tanıları tek bir çatı altında “Otizm Spektrum Bozukluğu” tanısında toplanmıştır. Otizm spektrum bozukluğu hafif/orta/ağır şeklinde derecelendirilmiştir. Eski adıyla “Atipik Otizm” tanısının yerine “Hafif Otizm” tanısı yer almıştır. Halk arasında ise “Yalancı otizm, silik otizm, geçici Otizm …” gibi tanımlamaları duyarız. Atipik otizmi diğer otizm tanı gruplarından ayıran özellik bu çocukların otizm belirtilerine sahip olmasına karşın yeterli düzeyde tanı kriterlerine uymadığı için “Atipik Otizm/Hafif Otizm” tanısı kullanılır.“Atipik Otizm “ tanılı çocuklar tıpkı otizm’de olduğu gibi konuşmada ve iletişim kurma güçlüğü, gelişimsel gerilik, tekrarlayıcı konuşma tarzı ve sosyal uyum bozuklukları yaşarlar. Atipik Otizm belirtileri- İfade edici dil dediğimiz dil ve konuşma alanında gecikmeler ve güçlükler- Duyusal hassasiyet - Takıntılı ve tekrarlayıcı davranışlar- Kas gelişiminde gerilik- Sosyal uyum ve iletişim sorunları- Kaygı ve güven sorunları- Anlama ve algılama da güçlük çekme- Adına tepki vermeme ve sınırlı göz kontağı- İşaret ederek göstermeme- Taklit becerilerinde yetersizlik gibi sorunlar otizm belirtileri olarak gösterilebilirken atipik otizmli çocuklar da bunlar daha yoğun ve ağır düzeyde otizmin diğer tanılardan ayıran özellik erken tanı ve doğru eğitim yöntemleri ile bu çocukların otizm tablosunun karakteristlik özelliğine göre yaşadıkları sorunların aşılması ve düzeltilebilmesinin daha kolay olmasıdır. Çocuğa uygulanan müdahale ve eğitim programlarında kollektif ve disiplinler arası bir yaklaşım ki bu süreçte erken tanı, doğru müdahale ve eğitimin yanında ailenin desteklenmesi sürecin olumlu anlamda gidişatı için önemlidir. Bu yüzden aileler çocuklarını iyi gözlemlemeli farklı olan davranışlar konusunda “zamanla düzelir” bakış açısından uzak durmalıdır. Otizm tanısı konulunca ailelerin umutsuzluğa kapılmaması ve durumu bir an önce kabullenip, eğitime başlaması gerekir. Sürecin psikolojik yansımalarını çocuğun hissetmemesi için aileler psikolojik destek almayı düşünebilirler. Periyodik olarak çocuk doktoruna gidilmeli ve gözlenen farklı durumları uzmanınızla paylaşmalısınız. Çocuğunuza belirli aralıklarla gelişimsel tarama testleri yaptırmak gelişimsel problemlerin erken müdahalesi için “Erken tanı hayat kurtarır.”Instagram Bircan Tavas Gelişim ve Eğitim
Anasayfa Çocuk ve Ergen Psikiyatri Polikliniği Otizm Spektrum Bozukluğu OSB Otizm Spektrum Bozukluğu OSB Tanım – “ Otizm Spektrum Bozukluğu OSB “ ya da eski bilinen adıyla “ Yaygın Gelişimsel Bozukluk YGB “, çocukluk çağı nörogelişimsel bozukluklarından biridir. Belirtileri genellikle erken çocukluk döneminde başlar. Bazı çocukların gelişimi aksayarak ilerlerken, bazı çocuklar önce normal gelişim gösterip bir süre sonra gerileme gösterebilirler. Temel Belirtiler İki grup temel belirtisi vardır. 1- Bunlardan ilki toplumsal iletişim ve etkileşimde olan problemlerdir ; Konuşma ve dil gelişiminde görülen aksaklıklar gecikmiş konuşma, yetersiz kelime dağarcığı, ses tonunda tuhaflıklar Dilin kullanımında görülen problemler zamirleri yanlış kullanma “ben” yerine “o” gibi, sürekli aynı kelimeleri veya duyduğu anons benzeri içerikleri tekrarlama, karşısındaki kişinin sözlerini papağan gibi tekrarlama, İnsanlarla ve yaşıtlarıyla iletişim kurmaya isteksiz olma. Sürekli yalnız vakit geçirme isteği. Sosyal ortamlara uygun davranamama 2- İkincisi ise tekrarlayıcı davranışlar, ilgiler ya da etkinliklerdir ; Tekrarlayıcı motor hareketler kendi etrafında dönme, sallanma, parmak ucunda yürüme, ellerini sallama, kanat çırpma gibi Tekrarlayan konuşma kalıpları ekolali, perseverasyon Günlük rutinlere bağlı olma, sürekli aynı şeyleri yapma-yeme isteği ve düzenlerinin değişmesinden rahatsız olma Konu veya yoğunluk açısından anormal ilgi alanları Duyusal olarak aşırı ya da az duyarlılık ses, koku, dokunmaya hassasiyet, acıya/sıcağa aşırı duyarsızlık, belirli ses veya dokunuşlara karşı beklenmeyen tepki, nesneleri aşırı koklama veya onlara aşırı dokunma, ışık veya hareketle görsel olarak çok meşgul olma. *Duyusal Hassasiyetleri Bilmek Önemlidir. Çünkü Bunlar Öfke Nöbetleri İle Sonuçlanabilir!!! Nedeni Nedir? Temel sebebin genelde genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Ancak bu alanda çalışmalar halen sürmektedir. Beyin yapısı ve işlevlerini inceleyen çalışmalarda beynin belli bölgelerinde işlev farklılığından söz etmektedirler. Beynin bazı bölgelerinde küçülme, bazı bölgelerindeki sinir hücrelerinde kayıp ve beyin ağırlığının belli bir yaşta normalden fazla olması en önemli bulgulardır. Ne Zaman Uzmana Götürmeliyim? Normal gelişen bir bebek; Sosyal gelişim için; 1 ay civarı göz kontağı kurar, kendisine gülümseyen kişiye gülümser sosyal gülümseme. 3 - 4 ay civarı kucağa alınmaya tepki verir. 8 - 9. aylarda yabancıları ayırt eder. 9 ay civarı ona öğrettiğiniz hareketleri taklit edebilir cee oyunu, bye bye yapma 1 yaş civarı yaşıtlarıyla ilgilenmeye başlar. 2 yaş civarı paralel oyunlar koşma gibi, 3 yaştan sonra senaryolu oyunlar evcilik gibi kurgusal oyunlar oynar. 4 yaş civarı karşısındaki kişinin duygularını anlayabilir. empati gelişimi Dil gelişimi için; 6 ay civarı heceler 1 yaş civarı kelimeler 2 yaş civarı cümleler ile konuşmayı bekleriz. Bu gelişim basamaklarında aksaklık farkettiğiniz zaman bir uzmana danışmalısınız. Otizmin Derecesi Her Çocukta Aynı mıdır? Çok hafif sosyal iletişim bozukluğu belirtileri gösteren çocuklar olduğu gibi maalesef çok ağır düzeyde olan çocuklar da vardır. Bu tanıyı alan her çocuk hastalıktan eşit derecede etkilenmiş değildir. Otizmin Tedavisi Var mı? Otizmin en önemli tedavisi mümkün olan en erken zamanda başlatılan programlanmış özel bireysel eğitim seanslarıdır. Eğitimin temel hedefi sosyal iletişim alanındaki aksaklıkların giderilmesi olmalıdır. Gereken olgularda konuşma terapisi mutlaka uygun yaşta başlamalıdır. Eğitimin dışında otizme veya eşlik eden zihinsel problemlere bağlı olarak görülen davranış bozukluğu, etrafa veya kendine zarar verme, tekrarlayıcı hareketler, dikkat dağınıklığı ve uyku bozukluklarının tedavisi mümkündür. Ailelere Öneriler Çocuğunuzda bu belirtiler varsa kendinizi suçlamayın. Çünkü halk arasında bilinenin aksine sadece sunulan bakımın kalitesi ile otizm ortaya çıkmaz. Altta yatan genetik zemin ve üzerine eklenen çevresel faktörler ile de hastalıklar meydana gelir. Yukarıda bahsettiğim belirtiler çocuğunuzda mevcutsa mümkün olan en kısa sürede onu bir Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanına götürün. Erken tanı ve doğru eğitim ile çocuğunuz otizm tanısı ve belirtilerini tamamen kaybedebilir. Tanı kaybı mümkün olmayan çocuklarımızda ise sorun davranışları kontrol altına almak ve mümkün olan en iyi düzeye getirebilmek için yardım isteyin. Eğer çocuğunuz bir Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanından tanı almış ve özel eğitim alıyorsa, evde ek olarak neler yapabileceğinizi özel eğitimcinize mutlaka sorun. Maalesef ülkemizde verilen ayda 8 seans eğitim yeterli değildir. Otizm Broşürü için tıklayınız. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. 2020
Otizm Spektrum Bozukluğu OSB Nedir? Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otizm’in, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı sanılmaktadır. ADALAR İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ / TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ Bugün, otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. Son yapılan araştırmalara göre her 68 çocuktan 1’inde görülme riski vardır. Erkeklerde görülme sıklığı kızlardan dört kat fazladır. Kızlarda daha ileri düzeyde seyreder. Otizm Nedir? Otizm, yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren, karmaşık gelişimsel bir bozukluktur. Otizm erken evrede basit belirtileri dikkate alındığında kolayca teşhis edilebilir ve bebeklere uygulanacak iyi bir rehabilitasyon programı ile etkileri önemli oranda azaltılabilir. Gebeli döneminde folikasit katkısı kullanmak otizm gelişme riskini önemli oranda azaltmaktadır. Günümüzde her 110 çocuktan birini etkilediği bilinen ve pek çok ailenin hayatının altüst olmasına yol açan bu bozukluğun yirminci yüzyılın ortalarına kadar bir adı bile yoktu. Otizm DSM-III tanı sınıflamasına kadar çocukluk çağı psikozları arasında yerini süren değerlendirmeler sonunda araştırmacılar, otizm ile çocukluk şizofrenisinin ayrı bozukluklar olduğu konusunda birleşmişlerdir ve otizm resmi bir sınıflama terimi olarak DSM-III’e girmiştir. 1994 yılında DSM-IV Uluslararası Ruhsal Hastalıklar Tanı ve İstatistik El Kitabı içinde Yaygın Gelişimsel Bozukluklar günümüzde Otistik Spektrum Bozuklukları terimi daha çok kullanılmaktadır başlığı altında yerini almıştır. Bu başlık altında bazı farklarla birbirinden ayrılan ama sonuç olarak otistik belirtilerin olduğu değişik tablolar yer alır. DSM-IV-TR’ye göre, otistik bir çocuk, üç yaşından önce aşağıdaki alanların birinde veya daha fazlasında gecikme veya anormal fonksiyon gösterecektir. Sosyal etkileşim Sosyal iletişimde kullanılan dil Hayali veya sembolik oyun oynama Bir çocuğa otistik bozukluk teşhisi konması için aşağıdaki listelerden en az 6 kriteri karşılaması gerekir. -Sosyal etkileşimde bozukluk çocukta en az iki semptom gözlenmelidir Sosyal etkileşimlerde zorluk Çocuk, göz teması, yüz ifadesi, duruş ve mimikler gibi sözlü olmayan birçok davranış gelişim seviyesine uygun olarak yaşıtlarıyla ilişkisinin eksikliği,Başarıları, ilgi alanlarını veya haz aldığı şeyleri diğerleriyle paylaşma konusunda isteksizlik,Sosyal veya duygusal etkileşime katılım sağlayamamak veya cevap verememek -İletişim bozukluğu en az bir tane Konuşulan dilin gelişiminin gecikmesi veya dil gelişiminin olmaması ve çocuğun bunun eksikliğini hareketlerle telafi etmeye çalışmaması Konuşabilen çocuklarla konuşma başlatma veya konuşmayı devam ettirme konusunda yetersiz girişimler ekrarlayan, kalıplaşmış veya çok öznel dil kullanımı -Hayali veya sembolik oyun oynama en az bir tane Çocuğun gelişim seviyesine uygun olarak taklide dayalı sosyal oyunlar oynamamak veya spontane, hayali oyun oynamamak Tekrarlayan, sınırlı ve kalıplaşmış aktivite, davranışlar ve ilgi alanları en az 1 tane Sınırlandırılmış ve kalıplaşmış örneğin, bazı şeyleri çevirmek anormal odaklanma ve yoğunluk olarak ilgi alanlarıyla meşgul olmak Bir işlevi veya amacı olmayan rutinleri veya tekrarlanan hareketleri ısrarla yinelemek Nesnelerin parçalarıyla sürekli meşgul olmak Otizme Ne Sebep Olur? Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir. Otizmin tek bir nedeni yoktur. Pek çok nedeni olduğu artık bilinmektedir. Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik hastalıklar otizme yol açar. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri vardır. Kardeş ve ikiz çalışmaları bunu doğrulamaktadır. Otistik bir çocuğun kardeşinde otizm görülme riski genel popülasyona göre 50-100 kat daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde her ikisinin birden otistik olma oranı çift yumurta ikizlerine göre daha fazladır. Bütün bunlar genetiğin etkisini bize gösteriyor fakat sadece genetiğin tek neden olmadığı noktasına da ulaştırıyor. Sadece genetik etkili olsaydı tek yumurta ikizlerinde her iki bebeğinde her zaman otistik olması gerekirdi. Yapılan çalışmalar bir tek gen değil birden çok genin etkileşimi sonucu hastalık yapıcı etki oluştuğunu ortaya koymuştur. Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmektedir. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eldeki bulgular genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, anne karnında geçirilen kızamıkçık virüsünün, pek çok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği bilinir. Şu kesin olarak bilinmektedir ki, otizm tek bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir durumdur. Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder. Otistik bireylerin % 70’inde zeka geriliği görülmektedir. % 30’u normal ve bu %30’luk dilimin %10’u üstün zekaya sahiptirler. Zeka düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygudurum bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk taşımaktadır. 0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme olasılığı artar. Ülkemizdeki kayıtlara göre otistik özellikleri olan bireyin bulunduğu, bu rakamın 0-14 yaş arası çocuklardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Her 110 çocuktan biri otistik özellikler göstermektedir. Otizmin Tipik Belirtileri Nelerdir? Otizm tanılı bireyler aşağıdaki tipik davranışların en az yarısını gösterirler. Bu semptomlar çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir semptomun etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, bu davranışlar birçok farklı sebeple ortaya çıkarak, gelişimine uygun olmayacak şekilde sergilenebilir. Göz kontağı kısıtlıdır yada yoktur. Çevreye ilgisizdirler. Adına tepki vermezler. Aşırı hareketli yada hareketsiz olabilirler. Bazıları fiziksel temasa öpülme, sarılma vs. izin vermez yada hoşlanmazlar. Çoğunlukla insanları değil cansız varlıkları tercih ederler. Sosyal ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler. İşaret etmezler, ihtiyaçlarını yetişkinin elini kullanarak ifade ederler. Taklit becerisi yoktur yada sınırlıdır. Konuşma birçoğunda gelişmemiştir. Konuşma gelişse bile bunu iletişim aracı olarak kullanmazlar. Ekolaliktirler, söylenenleri papağan gibi tekrar ederler. Zamirleri ters kullanırlar. Uygun olmayan vurgulamalar, kalıp cümlelerle konuşurlar. Mekanik ve tek düze ses tonu kullanırlar. Uygunsuz gülme ve kıkırdamalar vardır. Düzen takıntıları vardır. Nesne takıntıları vardır. Objelere gereksiz yere bağlanmaİp, pet şişe, araba… vs Rutinlerindeki değişikliklere tepki gösterirler. Tekrarlayan davranışları stereotipiler vardır. Nesneleri çevirme, el çırpma, kanat çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, parmak ucunda yürüme… Oyuncaklarla gerektiği gibi oynamazlar. Arabaları dizerler,topu çevirirler… Hayali oyun oynamazlar. Sürekli aynı oyunları oynamayı tercih ederler. Bazıları çok inatçıdır. Bazıları ses, acı, koku, ışık ve dokunuşa aşırı hassasiyet gösterebilir. Bazıları soğuk, sıcak, acıya duyarsız olabilir. Bazıları tehlikeye karşı duyarsız olabilir. Yemek yeme bozuklukları vardır. Bazıları kendine, çevresindekilere ve eşyalara zarar verebilir. Beklemeye yada isteklerini ertelemeye pek tahammüllü değillerdir. Otizmin Genel Belirtileri Otistikler aşağıdaki genel davranışların en az yarısını gösterirler. Bu belirtiler bazı hastalarda çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir belirtinin etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, Bu davranışlar birçok farklı sebeple ve yaşlarına uygun olmayacak bir şekilde sergilenebilir. Diğer Çocuklarla ilişki kurmakta zorluk Herşeyin aynı olmasını istemek, rutin yaşama bağlılık, değişikliklere aşırı tepki vermek Uygunsuz ve sebepsiz gülmek ve ağlamak Aşırı hareketlilik ya da aşırı hareketsizlik Tehlikeye karşı duyarsızlık Göz temasının çok az ya da hiç olmaması Sürekli aynı oyunları oynamak Motor hareket gelişiminde düzensizlik. Topa vuramaz ama küpleri üst üste koyabilir. Acıya karşı duyarsızlık Ekolali Cevap vermek yerine, kendisine söylenenleri aynen tekrar etmek Yanlız kalmayı tercih etmek İhtiyaçlarını belirtmekte zorlanmak. Konuşma yerine hareketlerle ihtiyaçlarını belirtmeye çalışmak Temastan, kucağa alınmaktan ya da sevilmekten hoşlanmamak Objeleri kendi etrafında çevirmek Seslere karşı aşırı duyarlılık yada aşırı duyarsızlık Normal öğrenme metodlarına karşı duyarsızlık Objelere gereksiz yere bağlanmak Bir sebep olmadan strese girmek, üzüntü duymak
Otizm spektrum bozukluğu 2013’ten bu yana gelişimsel bozuklukların birçoğunu kapsayan bir çatı terim olarak kullanılmaktadır. Otizm, Asperger sendromu gibi birçok bozukluk alt dalları çatı terimin altındaki bozukluklar benzer belirtilere sahip olmakla birlikte birbirlerinden oldukça farklı olabilmektedir. Bu nedenle, Otizm spektrum bozukluğu tanısı alan kişinin ihtiyaçları ve durumu özel olarak değerlendirilip, bireye özel bir tedavi yöntemi Spektrum Bozukluğu Nedir?Otizm terimi 2013 yılında Otizm spektrum bozukluğu olarak değiştirilmiştir. Otizmin tek bir çeşidi olmaması ve nörolojik gelişimsel hastalıkların diğer türlerini kapsayıcı olması adına bir çatı terimdir. Hafif, orta derece ve ağır olmak üzere otizmin farklı çeşitlerini kapsadığı gibi Asperger sendromu, RETT sendromu gibi diğer gelişimsel bozuklukları da Yetersizliği ve Otizm Spektrum BozukluğuZihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu bir arada bulunabilir ve görülme sıklığı bir hayli yüksektir. İki durumun da aynı anda tanılanması için çocuğun sosyalleşme, dil gelişimi ve bilişsel becerilerinin normal gelişim düzeyin çok altında bulunduğu tespit edilmelidir. Otizm tanısı alan çocukların %70’inde farklı seviyelerde zekâ geriliği mevcut bulunmaktadır. Ancak, tanı alan çocuklardan %10’u sosyalleşme gibi bazı alanlarda geri kalma söz konusu olsa da belirli alanlarda ileri zekaya sahip Spektrum Bozukluğu ÖzellikleriOtizm spektrum bozukluğu geniş bir çatı terim olduğu için belirtileri ve özellikleri de birçok farklılık göstermektedir ama birtakım ana özellikleri olduğunu söylemek mümkündür. Örneğin; girdikleri sosyal etkileşimlerde, sözel olmayan ve sözel iletişimi sosyal bağlamlarda yorumlama ve kullanma konusunda sorun ek olarak, esnek olmayan ilgi alanları yani ilgi duyulan konuların sınırlı, hatta takıntı boyutunda olması, rutin ve aynılık konusunda ısrar etmek, kol çırpma ya da sallanma gibi tekrarlayan davranışlar, belli duyulara yönelik hassaslıkta artma ya da azalma bu bozukluğun özellikleri arasındadır. Otizm spektrum bozukluğu olan öğrenciler eğitim hayatlarında da bu semptomlar nedeniyle zorlanabilmektedir. Kişinin ihtiyaçları da semptomların yoğunluğuna göre tanı alan kişilerin hayatlarını idame ettirebilmeleri, günlük yaşamında ne yapabildiği semptomlarının şiddetine bağlıdır. Otizmin yoğunluk olarak ve kişinin günlük hayatının bozulma seviyesinde büyük farklılıklar gösterdiği göz önüne alındığında, bazı kişilerin semptomları her zaman kolayca Spektrum Bozukluğu TedavisiOtizm spektrum bozukluğunun kalıcı ve bozukluğu tamamı ile ortadan kaldıran bir tedavisi günümüzde mümkün değildir. Ancak, terapi ve eğitimler ile tanı alan kişinin sosyalleşme becerileri, konuşması, beden dili kullanımı; diş fırçası, telefon gibi günlük objelerin kullanımı konusunda önemli bir yol kat etmesini ve bu sayede topluma entegre olabilmesini otizmli çocuklar hem de yetişkinler, otizmin neden olduğu temel eksikliklerini gidermek ve temel semptomları azaltmak için yeni beceriler öğretebilecek davranışsal müdahalelerden veya tedavilerden yararlanabilir. Otizmi olan her çocuk ve yetişkin birbirinden nedenle tedavi planı kişinin özel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özelleştirilir. Tedaviye mümkün olan en kısa sürede başlamak en iyisidir, böylece tedavinin faydaları yaşam boyunca devam edebilir. Kişiye özel tedavi programları ile ilgili bilgi ve uzman desteği almak adına Arnavutköy ve Hadımköy’deki merkezlerimize Düzeyde Otizm Spektrum BozukluğuOtizm spektrum bozukluğunun hafif düzeyde olması, tanı konan kişi bu bozukluğun semptomlarının tamamını göstermiyor ya da mevcut semptomlar kendini daha hafif derecede belli ediyor demektir. Bu durumda tanının erken konması ve kişiye uygun tedaviye başlanması durumunda bozukluğun belirtileri silikleştirilebilir ve böylece kişi günlük hayatını daha rahat idame Spektrum Bozukluğu Sınıflandırma2013 öncesi sınıflandırma sistemindeki en yaygın üç otizm biçimi; otistik bozukluk—veya klasik otizm, Asperger sendromu ve yaygın gelişimsel bozukluktu. Bu üç bozuklukta da benzer belirtiler olsa da belirtilerin şiddeti ve etkisi birbirinden farklıdır. Otizm bu bozukluklar arasında en ağır olanı olarak kabul yüksek işlevli otizm olarak adlandırılan Asperger sendromu ve atipik otizm olarak da bilinen yaygın gelişimsel bozukluk az şiddetli varyantlardır. Sınıflandırılmanın yapıldığı dönemde çocukluk dezintegratif bozukluk ve rett sendromu da yaygın gelişimsel bozukluklar arasında olmasına rağmen ikisi de son derece nadir görülen genetik hastalıklar olduğundan, genellikle otizm spektrumuna gerçekten ait olmayan ayrı tıbbi durumlar olarak kabul edildikleri Spektrum Bozukluğu ve BeslenmeOtizm spektrum bozukluğu ve beslenme arasında çok büyük bağlantılar olmamakla birlikte, tanı alan kişiye uygun bir beslenme kişinin bazı semptomlarını azaltarak kişinin yaşam kalitesini arttırabilmektedir. Bunun sebebi ise, bu tanıyı alan bireylerin çoğunluğunda mideyle ve sindirimle alakalı bozuklukların da ve süt ürünleri, işlenmiş et beslenmeden çıkartılmalı, mevsiminde bol meyve ve sebze, çiğ kuruyemiş gibi besinler tercih edilmelidir. Doğru ve kesin bilgi almak için alanında uzman doktorlara başvurmak ve Spektrum BozukluğuOtizm, otizm spektrum bozukluğunun altındaki durumlardan yalnızca bir tanesini temsil etmektedir. Bu durumun kapsadığı bozukluklar arasında en ağır olduğu düşünülen bozukluk otizmdir. Ancak, otizmin de kendi içinde farklılık gösterdiği göz önüne alındığında, kişiye uygun terapi yöntemleri ile kişinin günlük hayatını ve sosyal hayatını idame ettirecek becerileri kazanması sağlanabilmektedir.
Kayıt Ol Giriş Yap Ana Sayfa Hakkında Nasıl Çalışır? Özel Gereksinim Grupları Yasal Mevzuat Zihinsel Yetersizlik Otizm Spektrum Bozukluğu Görme Yetersizliği İşitme Yetersizliği Bedensel Yetersizlik Süreğen Hastalıklar Dil ve Konuşma Bozukluğu Çoklu Yetersizlik Ruhsal ve Duygusal Bozukluk Genel Gelişim Geriliği Öğrenme Güçlüğü İletişim Kayıt Ol Giriş Yap Hakkında Nasıl Çalışır? Özel Gereksinim Grupları Yasal Mevzuat Zihinsel Yetersizlik Otizm Spektrum Bozukluğu Görme Yetersizliği İşitme Yetersizliği Bedensel Yetersizlik Süreğen Hastalıklar Dil ve Konuşma Bozukluğu Çoklu Yetersizlik Ruhsal ve Duygusal Bozukluk Genel Gelişim Geriliği Öğrenme Güçlüğü İletişim Tanıtım Otizm Spektrum Bozukluğu Tüm içerik ve kaynaklarda Kategori bazlı arama yapabilirsiniz. Otizm Spektrum Bozukluğu Prof. Dr. İbrahim Halil DikenOtizm Spektrum Bozukluğu 606 Kaynak Son Güncelleme 9152 Görüntüleme Paylaş Otizm Spektrum Bozukluğu OSB, toplumsal/sosyal etkileşimde ve iletişimde yetersizlikler ile davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerle ve toplumsal etkileşim, toplumsal iletişimde kullanılan dil ya da sembolik/imgesel oyun becerilerinin en az birinde 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağandışı bir işlevselliğin olması ile karakterize nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Tablo 1’de Amerikan Psikiyatri Birliği, Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması ve Sınıflandırılması Elkitabı, Beşinci Baskı’sında DSM-V, 2014, OSB’nin tanı kriterleri 1. DSM-V 2014 yer alan tanı kriterleriA Şu anda görülen veya önceden görülmüş olan, farklı ortamlardaki sosyal iletişim ve sosyal etkileşimlerde, aşağıda belirtildiği gibi görülen kalıcı yetersizliklerA1. Normal olmayan sosyal yakınlaşma ve diyalogu devam ettirmeden, ilgi alanlarının, duygu paylaşımının ve sosyal etkileşimin sürdürülememesine kadar giden, sosyal-duygusal alanda Zayıfça oluşturulmuş sözel-sözel olmayan iletişimden, göz teması ve vücut dilinde anormallikler veya sözel olmayan konuşmayı anlama ve kullanmada yetersizlikler ile yüz ifadeleri veya mimiklerin hiç olmamasına kadar uzanan, sözel olmayan iletişimde sınırlıklar. A3. Farklı ortamlarda davranışları uyarlamaya zorluktan, hayali oyunları paylaşma ve arkadaşlık kurma, başka insanlara tamamen ilgisiz kalmaya kadar giden, yaşa uygun ilişki kurma ve sürdürmede Şu anda görülen veya önceden görülmüş olan, sınırlı, yineleyen davranış örün-tüleri, ilgileri ve etkinliklerinden aşağıda belirtilenlerin en az ikisiB1. Stereotipik veya yineleyen konuşma, motor hareketler veya nesne kullanımı basit motor stereotipiler, ekolali, nesnelerin sürekli kullanımı veya kendine özgü sözel kalıplar. B2. Rutinlere, sözel-sözel olmayan ritüel hareketlere aşırı bağlılık veya değişime karşı aşırı direnç motor rutinler, aynı yola veya yemeğe ısrar etme, yineleyen sorular veya ufak değişikliklere yönelik aşırı stres. B3. Yoğunluk ve odaklanma bakımından anormal, fiks ve sınırlı ilgiler olağan-dışı nesnelerle, aşırı yineleyen ilgi alanlarına güçlü bağlılık veya meşgul olma. B4. Duyusal girdilere çok veya az tepki veya çevrenin duyusal özelliklerine sıra dışı ilgi acıya/ısıya/soğuğa kayıtsızlık, bazı seslere, yüzeylere farklı tepkiler, nesneleri aşırı koklama, dokunma, ışıklara dönen nesnelerle büyülenme. Şiddet düzeyi sosyal iletişim bozuklukları ve sınırlı yineleyen davranış örüntü-lerine Belirtiler erken çocukluk döneminde görülmelidir Sosyal taleplerin, sınırlı kapasiteyi aşmasına kadar kendisini tam olarak göstermeyebilir ya da sonraki yaşamda öğrenilmiş olan stratejiler sayesinde maskelenebilir. D Belirtiler sosyal, mesleki veya diğer önemli günlük yaşam işlevselliğinde klinik açıdan belirgin bozukluğa neden olur E Bu yetersizlikler zihinsel yetersizlik zihin gelişimi bozukluğu ya da genel gelişimsel gecikme ile daha iyi açıklanmaz. Zihinsel yetersizlik ve otizm spektrum bozukluğu sıklıkla beraber bulunurlar; otizm spektrum bozukluğu ve zihinsel ye-tersizlik ortak tanısı için, sosyal iletişim var olan tahmini gelişim düzeyinin altında V’te, OSB’den etkilenme/destek düzeyi üç farklı derecede belirtilmektedir. Bu düzeyler Tablo 2’de ifade 2. DSM-V’e göre OSB’den Etkilenme/Destek DüzeyleriDestek DüzeyleriSosyal iletişimSınırlı, yineleyen davranışlarDüzey 3 Ağır düzeyde destek gereksinimiSözel ve sözel olmayan iletişim becerilerindeki ağır yetersizlikler işlevsellikte önemli bozukluklara yol açabilir, sosyal etkileşim girişimleri çok azdır ve başka-larından gelen sosyal etkileşim davranışları da en az düzeyde karşılık bulmaktadır. Örneğin; birkaç anlamlı kelime çıkarabilen, nadiren etkileşim girişimleri olan, bu girişimleri de yalnızca gereksi-nimlerini karşılamak üzere farklı yaklaşma davranışlarından ibaret olan ve yalnızca doğrudan sosyal yaklaşma davranışlarını yanıt veren bir esnekliğin olmaması, değişikliğe uyum sağlamada aşırı zorluklar ya da işlevselliğin bütün alanlarını olumsuz etkile-yen diğer sınırlı/yineleyen davranışlar. Odak noktasını ya da davranışı değiştirme-de büyük stres ve 2 Orta düzeyde destek gereksinimiSözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde belirgin sınırlıklar, sağlanan yerinde desteklere rağmen görülen sosyal bozukluklar, sosyal etkileşimlerin sınırlı olması ve başkalarından gelen sosyal etki-leşim davranışlarına azalmış ya da garip karşılıklar. Örneğin; basit kelimeler konuşan, etkileşim dav-ranışları dar, özel ilgilerle sınırlı olan ve belirgin ölçüde değişik, sözel olmayan iletişimi olan esnekliğin olmaması, değişikliklerle baş etmede zorluklar ya da herhangi birinin dikkatini çekecek ölçüde ve farklı ortamlardaki işlevselliği olumsuz etkileyecek kadar sık, sınırlı ve yineleyen dav-ranışlar. Odak noktasını ya da davranışı değiştirmede stres ve 1Hafif düzeyde destek gereksinimiYerinde destekler olmadan, sosyal iletişimdeki sınırlıklar belirgin bozukluklara yol açmaktadır. Sosyal etkileşim girişimlerinde zorluk ve başkalarından gelen sosyal etkile-şim davranışlarına atipik ya da ba-şarısız karşılıklar göstermeye dair açık örnekler. Sosyal etkileşime dair ilgisi azalmış gibi gözükür. Örneğin; tam cümleleri konuşabilen ve iletişim sağlayabilen ancak başkalarıyla süregelen diyaloğu başarısız ve arkadaş edinme ça-baları garip ve genellikle başarısız olan esnekliğin olmaması bir ya da daha çok ortamdaki işlevselliği belirgin ölçüde olumsuz etkilemektedir. Etkinlikler arası geçişlerde zorluklar vardır. Organizasyon ve planlamadaki problemler bağımsızlığı Otizm Spektrum Bozukluğuna ilişkin genel özellikler yer almaktadır. Bu özelliklerin her biri tümüyle bir çocukta olmayabilir ya da her çocukta özelliğin süresi, biçimi veya etkisi farklı Spektrum Bozukluğu Gösteren Çocukların Genel Özellikleri Sosyal Etkileşim ve İletişim Alanı Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarda göz kontağı kurmaktan kaçınma davranışı gözlemlenebilir. Göz kontağı kurduğunuz da bakışını başka tarafa çevirebilir. OSB olan çocuklarda taklit becerilerinde yetersizlik gözlemlenebilir. Oyun ya da öğrenme etkinlikleri sırasında diğer insanları taklit etmesi gerektiğinde yapamayabilir. Bu nedenle yetişkinin çocuğun gereksinimi doğrultusunda ipuçlarını kullanabilmesi gerekebilir. OSB olan çocukların ilgisiz, çekingen, içe kapanık olması gözlemlenebilir. Grup etkinliklerinde yalnız çalışmayı tercih edebilir, arkadaşlarından kaçınabilir. OSB olan çocukların uygun olmayan şekilde gülme, kıkırdama davranışları gözlemlenebilir. Örneğin, hikaye okuma etkinliği gibi sessizliğin gerektiği bir etkinlik anında aniden gülme ya da kıkırdama davranışı gösterebilir. OSB olan çocuklarda oyuncak ve nesneleri uygun olmayan şekilde kullanma gözlemlenebilir. Serbest zaman etkinliği sırasında arabayı sürmek yerine tekerleklerini çevirebilir. OSB olan çocukların rutinlerine bağlı olduğu, aniden değişen rutinlerin rahatsız olmalarına neden olduğu gözlemlenebilir. Örneğin; her gün beslenme etkinliği aynı yer, aynı saatte iken, bir gün yerinin ya da saatinin değişmesi durumunda huzursuzlaşabilir. OSB olan çocukların nesneleri sıraya dizme, düzenleme, sırası bozulduğunda rahatsız olma gibi davranışlar sergiledikleri gözlemlenebilir. Örneğin, oynadığı yapboz parçalarını belli bir örüntüde sıraya dizebilir. Bu sırayı bozduğunuzda problem davranış sergileyebilir. OSB olan çocukların sözcükleri tekrar etmeleri ekolali gözlemlenebilir. Belli başlı sözcükleri bağlama uygun olmaksızın tekrar edebilir. OSB olan çocukların basit yönergelere uygun olmayan tepkiler vermeleri gözlemlenebilir. Otur denildiğinde duymamış gibi yürüyerek gidebilir. OSB olan çocukların elde etmek istediği şey için istekte bulunmamaları gözlemlenebilir. Örneğin, susadığında su istemeyebilir. OSB olan çocuklar iletişime tepkide bulunmayabilir. Örneğin; adı söylendiğinde tepkisiz kalabilir, başını ve bakışlarını başka yöne çevirebilir. OSB olan çocuklar zamirleri uygun olmayan biçimde kullanabilir. Örneğin, kendisinden “ismiyle” ya da “sen” olarak söz edebilir. OSB olan çocuklar kısa hikaye ya da bir durumla ilgili sorulara uygun olmayan cevaplar verebilir. Örneğin, Türkçe dil etkinliğinde okuduğunuz hikayedeki kahramanın adını sorduğunuzda kahramanın adı yerine bir nesnenin adını söyleyebilir. OSB olan çocuklarda tek düze duygudan yoksun ya da bozuk ses tonuyla konuşma gözlemlenebilir. Konuşurken robotik bir ses tonuyla, tonlama yapmadan konuşabilir. Sınırlı Tekrarlayıcı Davranışlar ve İlgi Alanları OSB olan çocuklarda bazı yiyecekleri yememe gözlemlenebilir. Beslenme zamanında bazı yiyecekleri yemeyi reddedebilir. OSB olan çocuklarda yenilemeyen nesneleri tatma davranışı gözlemlenebilir. Örneğin, oyuncakları, kalemleri emebilir, yemeye çalışabilir. OSB olan çocuklarda tekrarlayıcı koklama davranışı gözlemlenebilir. Örneğin, nesneleri ya da insan eli, saçını koklayabilir. OSB olan çocuklarda tekrarlayıcı dönme davranışı gözlemlenebilir. Kendi etrafında ya da daireler çizerek dönme davranışı sergileyebilir. OSB olan çocuklarda döndürülmek üzere tasarlanmamış nesneleri döndürme davranışı gözlemlenebilir. Örneğin, tabak, fincan ya da bardak gibi nesneleri döndürebilir. OSB olan çocuklarda ani hareketler gözlemlenebilir. Bir yerden bir yere hareket edeceği zaman fırlayarak aniden hareket edebilir. OSB olan çocuklar kendini uyarıcı davranışlar sergileyebilir. Örneğin, çok tiz ya da farklı sesleri kendini uyarmak için çıkarabilir iiii-iii gibi OSB olan çocuklarda öne arkaya sallanma davranışı gözlemlenebilir. Örneğin, sandalyesinde otururken ya da ayaktayken öne ve arkaya doğru sallanma davranışı gösterebilir. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların erken tanılanması ve erken müdahale hizmetlerinden yararlanması oldukça önemlidir. Her ne kadar Otizm Spektrum Bozukluğunun belirtileri erken dönemde ortaya çıkabilse de, tanılama ve müdahale hizmetlerinden yararlanamayan çocuklar için ebeveynlerin çok önemli bir rolünün olduğu unutulmamalıdır. KaynakçaAmerikan Psikiyatri Birliği. 2014. DSM-5 Tanı Ölçütleri Çev. Köroğlu, E.. Ankara HYB İ. 2019. Otizm Spektrum Bozukluğu OSB Olan Öğrenciler. İçinde Diken Ed.. Özel Eğitime Gereksimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim. Ankara Pegem 2011. Gilliam Otistik Bozukluk Derecelendirme Ölçeği-2-Türkçe Versiyonu Çev. Diken, İ; Ardıç, A.; Diken, Ö.. Ankara Maya Akademi. “Proje EV-DES Erken Çocukluk Döneminde Gelişimsel Gerilik/Yetersizlik Tanılı Çocukların Ebeveynlerine Yönelik Çevrim içi Evde Destek Programının Tasarlanması ve Uygulanması” adı ve 120K170 proje numarası ile TÜBİTAK 1001 COVID-19 özel çağrılı program kapsamında 1 Temmuz-31 Aralık 2020 süresince Tübitak ve Anadolu Üniversitesi tarafından desteklenmiştir.
hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu