insülin mi hap mı daha iyi

Alafranga tuvaletin tarihi, İngiltere Elizabeth dönemine denk geliyor. Tasarımı ise Sir John Harigton imzası taşıyor. Gelelim hangi tuvalet daha sağlıklı sorusunun cevabının alafranga olup olmadığına. Alafranga tuvalet ve alaturka tuvalet arasındaki en önemli fark, çömelme. Karşılaşmanın galibini belirleyen de bu fark oluyor. İNSÜLİN Mİ KALORİ Mİ. biriyle sadece kompleks karbonhidrat ve protein ihtiyacını gideren birini karşılaştırsak ikiside yağ yakmaz mı ? (Bazal Osman Müftüoğlu : Hipoglisemi ve insülin direnci aynı şey mi? Türk medyasında çıkan tüm köşe yazıları, 7x24 takip edilip, tek bir adresten topluca yayınlanıyor. mi 11 ultra gerçekten üst düzey bir telefon. özellikle neredeyse 1 inç boyutundaki kamera sensörü ile şu anda bu alanda lider durumda. bir akıllı telefonda kullanılan şimdiye kadar kullanılan en büyük kamera sensörü, bu telefondaki samsung gn2 sensörü. inceleme videolarında görüldüğü üzere (bkz: samsung galaxy s21 Doğum kontrolü, gebeliği önlemek için kullanılan herhangi bir yöntemdir. Prezervatifler, spiraller, doğum kontrol hapları, sperm öldüren jeller ve vazektomi gibi birçok farklı doğum nama huruf ke 24 abjad yunani tts. Hürriyet yazarı Osman Müftüoğlu kilo vermek isteyenlerin sıklıkla başvurduğu metformin adlı ilacın olası etkilerini değerlendirdi. Müftüoğlu, metforminin etkili bir iltihap baskılayıcı ve kanser önleyici olabileceğini gösteren bulgular olduğunu söyledi. Hürriyet yazarının bugünkü yazısı şöyle İnsülin direnci de, bu direncin yarattığı kilo meselesi de çoğu zaman sadece beslenme önlemleri ve düzenli egzersizle ortadan kalkabiliyor. Ama bazen metformini de devreye sokmak gerekebiliyor. Kilo sorunu ve insülin direncine çare arayanların, çözüm olarak her gün metformin içeren bir ilaç yutması şart değil. Kararı doktora bırakmak, ama o önerdiğinde de “Ben bu hapı yutmam arkadaş!” diye inatlaşmamak lazım. Şu nokta mühim İnsülin direnci de, bu direncin yarattığı kilo meselesi de çoğu zaman sadece beslenme önlemleri ve düzenli egzersizle ortadan kalkabiliyor. Ama bazen metformini de devreye sokmak gerekebiliyor. Evet, metformin de bir kimyasal. O da bazı durumlarda yan etkisi hatta toksik zararları olabilen iki ucu keskin bir molekül. Ama ortada bilgili ve ilgili bir hekim ile hasta işbirliği varsa, ciddi bir sorun da çıkarmıyor. Ayrıca düzenli yutulduğunda başka marifetleri de olabiliyor. Mesela metforminin etkili bir “iltihap baskılayıcı/ antienflamatuar” ve “kanser önleyici” olabileceğini gösteren bulgular var. Tabii bu bulguların henüz yetersiz olduğu da unutulmamalı! Sadece diyetle olmaz Kilo sorununuz varsa ilk işiniz “Diyete hayır!” demek olsun. Yani daha yolun başında “Diyete direnin!” sloganı ile yola çıkın. Neden kilo aldığınız sorusuna yanıt bulmadan, bedeninizin metabolik ayarlarını anlamadan, ruhsal sorunlarınıza çözüm bulmadan, sorgulamadan diyet yapmayın. Sadece “kalori kısıtlamasının” asla yetmeyeceğini, asla kalıcı bir sonuç vermeyeceğini aklınızdan çıkarmayın. Kalori kısıtlamaları sonucu fazla yağların yanı sıra güzelim kaslarınızın da eriyip kaybolacağını hatırlayın. Ne kadar yediğiniz kadar, ne yediğinizin, ne zaman yediğinizin, nelerle yiyip içtiğinizin, dahası neyi nasıl, ne sürede hazmettiğinizin, hatta hazmettiklerinizi nasıl yaktığınızın da önemli olduğunu unutmayın. Hiçbir “kilo kaybı” programının sadece diyetle ya da sadece egzersizle başarılı ve kalıcı netice vermeyeceğinden en küçük şüphe duymayın. Bunlara uyulmadığı için kilo verenlerin yüzde 98’i 2 yıl sonra yeniden kilo alıyor. Bunların da en az yarısı eski kilolarından daha yüksek kilolara “merhaba” diyor. Egzersiz Egzersiz Egzersiz Kendimizi kandırmayalım, yürümek için hepimizin vakti var. Düzenli yürümenin sağladığı faydalarsa en az beslenme kadar mühim. Sadece kilo kontrolü için değil, sağlığın her alanı için her gün yürümek yani düzenli egzersiz yapmak şart. Az veya çok fark etmiyor, attığınız her adım, egzersize yaptığınız her yatırım size sağlam bir kalp, güçlü bir bellek, demir kadar güçlü kemik ve kaslar, harika bir bağışıklık, mükemmel bir iyimserlik ve mutluluk hissi şeklinde geri dönüyor. C vitamini üremeyi de destekler mi? Giderek büyüyen bir “sperm sayısı azalması” ve “sperm kalitesi düşmesi” sorunu var. Problem en çok da gereğinden fazla hayvansal besin tüketen “gelişmiş ülkeler”i ilgilendiriyor. Yani Afrika ve Uzakdoğu’dan ziyade Amerika ve Avrupa’da yaşayanlarda risk daha yüksek. Araştırmalara göre de “bitkisel besin tüketimi”ni azaltıp “hayvansal gıda” ağırlıklı beslenmeye yönelmek, sperm kalitesini düşüren bir seçim. En önemli nedense bitkisel besinlerde bolca bulunan zengin antioksidan güçlerden, C vitamininden mahrum kalmak. Uzmanlara göre erkekler testislerinde bedenlerinin neredeyse 10 misli daha fazla C vitamini taşıyor. Bu yüksek C vitamini yoğunluğu, spermleri serbest radikal saldırılarından koruyor. Araştırmalara göre hayvansal doymuş yağlar et, süt, süt ürünleri sperm kalitesinde yüzde 40’lara varan düşme yaratırken, bitkisel besinler özellikle de C vitamini zengini sebze ve meyveler sperm dostu olarak görev yapıyor. Dr. Murat Kınıkoğlu/ Vegan Sağlık/ 2019 Merak edilen tedavi yöntemlerinden metabolik cerrahi nedir, nasıl uygulanır? Diyabet tedavisinde etkili midir? Sorularının cevaplarını yazımızda bulacaksınız. Metabolik cerrahi şimdilerde tip 2 diyabet tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Halk arasında bu işleme şeker ya da diyabet ameliyatı da denmektedir. Yani aslında metabolik cerrahi obezite, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve hipertansiyon ile kendini gösteren metabolik sendromun çeşitli ameliyat yöntemleri ile tedavi edilmesine denmektedir. Metabolik sendrom tedavi edilmediği takdirde hastanın günlük hayatına engel olur ve organ hasarı kalp damar hastalıklarına neden olur. Sonucu ölüme kadar gidebilir ciddi bir durumdur. Bu nedenle erken teşhis oldukça önemlidir. Erken tanı ve tedavi ile çok başarılı sonuçlar verecektir. Metabolik sendrom durumunda başvurulması gereken ilk yöntem metabolik cerrahidir. Metabolik Cerrahi Nedir?Metabolik cerrahi nedir? Nasıl uygulanır? Diyabet tedavisinde etkili midir?Tip 2 diyabet tedavisindeMetabolik sendrom tedavisindeMetabolik Cerrahi kimlere yapılır?Vücut kitle indeksi nasıl hesaplanır?Şeker hastalığı ameliyatı kimlere yapılır?Metabolik cerrahi nasıl yapılır?Metabolik cerrahi diyabet tedavisinde etkili mi?Metabolik cerrahinin riskleri ve yan etkileri var mı? Metabolik cerrahi daha çok bilinen ismi ile şeker diyabet ameliyatı çok uzun süredir yapılmaktadır. Bazı bariatrik obezite ameliyatlarının tip 2 diyabet ve metabolik sendrom tedavisinde kullanılmasına verilen isim metabolik cerrahidir. Ameliyat yöntemlerinde sadece obezitenin tedavi edilmesinde değil tip 2 diyabet tedavisinde de çok sık kullanılmaya başlaması ile metabolik cerrahi Metabolik cerrahide birçok ameliyat yöntemi uygulanmaktadır. Bu ameliyatların amaçları de genel olarak besinlerin safra ve pankreas sıvıları ile ince bağırsakların daha aşağı kesimlerinde ve normalden daha geç buluşmasını sağlamaktır. Ameliyat ile bu başarılırsa bağırsaklardan, pankreasın insülin üretimi yapmasını uyaran bazı maddeler salgılanır ve azalan insülin salınımı artış gösterir. İlginizi Çekebilir Çene Kitlenmesi Belirtileri Nelerdir? Metabolik cerrahi nedir? Nasıl uygulanır? Diyabet tedavisinde etkili midir? Tip 2 diyabet tedavisinde Tip II diyabet için uygulanacak temel tedavi ameliyat değildir. Tip II diyabet tedavisinde ilk olarak egzersiz, kilo kontrolü, ilaçlar ve gerektiğinde insülin tedavisi tüm hastalarda uygulanması gereken temel tedavi yöntemleridir. Yapılan araştırmalar sonucunda çok yakın takip edilen ve kurallara uyan hastalarda dahi kan şekeri kontrolünün çoğu zaman istenildiği kadar iyi olmadığını ve sıklıkla diyabete bağlı sıkıntılar yaşadıkları görülmüştür. Tip II diyabet tedavisinin yanında metabolik cerrahi yöntemleri ile hastalık çok uzun süreler boyunca etkin bir şekilde tedavi edilebilir. Metabolik sendrom tedavisinde Metabolik sendrom olan kişilerde bel çevresinde artış, hipertansiyon, kan yağ seviyelerinde yükselme ve insülin direnci, ileri safhalarda ise diyabet gelişmesi meydana gelir. Metabolik cerrahi ile bir tek şeker hastalığı değil metabolik sendrom da başarılı bir şekilde tedavi Şeker hastalığı sıkıntılı bir rahatsızlıktır. Çünkü küçük ve büyük damarlara zarar verir. Eğer şeker hastalığı olmasına rağmen iyi bir diyet yapılmıyorsa kalp-damar hastalıkları, göz ve böbrek sorunları başta olmak üzere yaşamı kısaltan ve hayat kalitesini bozan etkiler ortaya çıkar. Metabolik cerrahinin amacı da şeker hastalığı ile bu hastalıkların gelişmesini engelleyerek hastanın yaşam kalitesini arttırmak ve yaşam süresini uzatmaktır. Metabolik Cerrahi Nedir Metabolik Cerrahi kimlere yapılır? Metabolik Cerrahi kimlere yapılır? Tip 2 diyabet hastaları metabolik cerrahiden fayda görürken tip 1 diyabet hastaları metabolik cerrahiden fayda görmezler. Ama şeker hastası olanların yüzde 90’lık kısmı tip 2 diyabettir. Bu nedenler metabolik cerrahi ile şeker hastalığından kurtulabilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 500 milyon tip 2 diyabet hastası vardır ve bu hastaların %90’ı fazla kilolu ya da obez hastalardır. Kimler obez sınıfına girer bunun için Vücut Kitle İndeksi kullanılmaktadır. Vücut kitle indeksi nasıl hesaplanır? Vücut kitle endeksini hesaplamak için kilogram olarak ağırlık, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek elde edilir. Örnek vermek gerekirse m boya ve 65 kg ağırlığa sahip olan bir insanın vücut kitle endeksi 65 ÷ = kg/m2 olarak hesaplanır. Vücut kitle indeksine göre – 25 kg/m² arasında olan kişiler normal kilolu, 25 – 30 kg/m² arasında olanlar fazla kilolu, 30 – 40 kg/m² arasında olanlar obez, 40 kg/m²’nin üzerinde olanlar ise morbid obez olarak adlandırılır. Şeker hastalığı ameliyatı kimlere yapılır? Şeker ameliyatı vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan obez sınıfındaki hastalara, vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan ve yapılan diyete rağmen kan şekeri seviyesini düşüremeyen kişilere de ameliyat yapılır. Vücut kitle indeksi düşük ve zayıf olan hastalarda araştırılmalıdır. Eğer hasta tip 2 diyabet tanısı almış ama vücut ağırlığı düşük pek çok hastaya ayrıntılı bir inceleme yapıldığında aslında tip 1 diyabet olduğu ortaya konulur. Bu hastalar ameliyattan fayda görmezler. Şeker ameliyatı için hastanın kaç yıldır diyabet hastası olduğuna, insülin kullanıp kullanmadığı, Hemoglobin A1c düzeyi 3 aylık kan şekeri kontrol ölçümü bakılan diğer kriterlerdir. Diyabet hastasının bu ameliyattan fayda görmesi için en önemli kriter pankreastan insülin salgılanmasının olmasıdır. Başka bir deyişle pankreasın insülin salgılama kapasitesinin bitmemiş olması gerekmektedir. Ameliyat öncesi dönemde çeşitli testlerle bunun değerlendirilmesi gerekir. Bunların dışında diyabet hastalığı yakın zaman önce başlayan ve insülin tedavisi gerekmeyen, kısa bir süredir ve düşük dozda ilaç kullanan ya da sadece ağızdan ilaç kullanan hastalarda ameliyatın etkinliği daha fazladır. Metabolik cerrahi nasıl yapılır Metabolik cerrahi nasıl yapılır? Metabolik ameliyatların hepsi kapalı ameliyat yani laparoskopik yöntemle uygulanır. Büyük bir kesik açılmadan 4 ya da 5 delikten girilen aletler ile ameliyat bitirilir. Ameliyat süresi kullanılacak yönteme göre 1 ile 3 saat arasında değişir. Hasta ameliyat sonrasında 3- 4 gün kadar hastanede kalarak kısa zaman içinde normal hayatlarına dönebilirler. Diyabet tedavisinde kullanılan pek çok ameliyat yöntemi vardır. Bunlar Gastrik by-pass, Minigastrik by-pass, Duodenal switch türevleri SADI-S ameliyatı gibi, Transit Bipartisyon, İleal transpozisyon, Sleeve Gastrektomi ve bu ameliyatların çeşitli türevleridir. Bu ameliyatların bir kısmı hem bağırsaklardan emilim bozucu, hem de yemek yemeyi kısıtlayıcı ameliyatlardır. Hangi hasta için hangi ameliyat uygun bunu belirlemek için iyi bir endokrinolojik araştırma yapılır ve sonrasında Genel Cerrah ve Endokrinoloji uzmanları tarafından beraber karar verilir. Bu karar sırasında hastanın obezite düzeyi ve pankreas rezervi göz önüne alınır. Metabolik cerrahi diyabet tedavisinde etkili mi? Tip 2 diyabet tedavisinde en iyi yöntemin metabolik cerrahi olduğu ispatlanmıştır. Uzun dönemde yüzde 90’a varan etkinlik görülmüştür. Ameliyatların bazıları diğerlerinden daha etkili olsa da hastada vitamin ve mineral kaybı, uzun dönemli ishal gibi yan etkiler gelişebilir. Yapılacak ameliyat hastanın durumuna en uygun şekilde ve kar-zarar hesabı göz önüne alınarak seçilir. Metabolik cerrahi yöntemi ile her hasta eşit düzeyde fayda almayabilir. Hastaların bir kısmı insülin kullanımını tamamen bırakırken bazı hastaların ilaç kullanmaya devam etmesi gerekebilir. Buradaki önemli kısım ilaç kullanımı devam edecek olsa bile hastanın kan şekeri kontrolünün ve diyabete bağlı komplikasyonların önlenmesidir. Metabolik cerrahinin riskleri ve yan etkileri var mı? Metabolik cerrahinin riskleri diğer ameliyatlar gibidir daha fazla değildir. Mesela safra kesesi ameliyatı ile metabolik cerrahi riski neredeyse aynıdır. Bu ameliyatların riski şeker hastalığının hastada yarattığı uzun dönemli risklerden çok daha düşüktür. Buradaki en önemli nokta hastanın bu ameliyatlar konusunda tecrübeli olan bir cerrah tarafından ve ortaya çıkabilecek sorunlarla başa çıkabilecek tam donanımlı bir merkezde ameliyat olmasıdır. Bu ve benzeri ilgilini çekecek video içerikler için youtube kanalımıza mutlaka bir göz atın. Reklamlar Giriş Tip 1 diyabet ve çoğu tip 2 diyabet vakası insülin enjeksiyonu ile tedavi edilmektedir. On yıllar boyunca bu enjeksiyon insülin sunmanın tek yoluydu. İnsülin vermek için daha kolay bir yolun neden geliştirilmediğini merak şu ki 80 yıldan beri insanlar yutabileceğiniz bir çeşit insülin geliştirmeye çalışıyorlar. İlaç şirketleri, devlet kurumları ve üniversiteler, diyabet tedavisinin bu "kutsal gübresinin" geliştirilmesi umuduyla kapsamlı araştırma yapmışlardır. Sürecin neresinde duruyoruz? İtiraz Neden oral insulin? Herhangi bir şeker hastalığınız varsa, kan şekeri seviyenizi hedef aralıklarınızın altında tutmak hayati önem taşımaktadır. Bunu yapmak körlük, kalp hastalığı, böbrek hastalığı ve sinir hasarı gibi ciddi sağlık sorunları riskinizi şekeri seviyenizi güvenli bir seviyede tutmak için diyabet tedavi planınızı takip etmeniz gerekir. Diyabetli birçok insan için, bu insülin enjeksiyonlarını içerir. Bu enjeksiyonlar elverişsiz olabilir, kendi kendine idare edebilmek için eğitim gerektirir ve günde birkaç kez verilmesi gerekebilir. Ve tabii ki, birçok insanın hoşlanmadığı iğneleri içerirler. Bütün bu nedenlerden dolayı, birçok kişi diyabet tedavi planını takip etmemektedir; bu da ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Yani, bir hap yutarak insülin dozu alabildiğiniz fikri, birçok insana hitap ediyor. Doktorlar, bir hap kullanmanın kolaylığının, insülin terapisi rutini başlatmaya ve sürdürmeye istekli daha fazla insanın olabileceğini düşünüyor. Bu onların şeker hastalığını daha iyi kontrol etmesine neden olabilir. Fiziksel Fayda Oral insülin nasıl çalışır?Enjekte edilebilir insülinle ensülini cildinizin altındaki yağ dokusuna enjekte etmek için bir iğne kullanırsınız. Buradan, insülin kan dolaşımına gider. Vücudunuz genelinde dolaşıma girer ve sonra karaciğere gönderilir. Öte yandan, oral insülin sindirim sisteminizde ilerleyebilir. Bağırsaklarınız yoluyla kan dolaşımınıza absorbe olur. Bağırsaklardan, portal damonına, karaciğere bağlanan bir kan damarı içine taşınır. Sonra insülin doğrudan glikoz kan şekeri depolanan karaciğerinize taşınır. Oral insülin ile olan süreç, vücudunuzdaki doğal insülinin, enjekte edilebilir insülin yerine hareketi taklit eder. İnsülini daha hızlı karaciğere taşımak vücudunuzun glikozu emmesine ve kullanmasına yardımcı olabilir. Bu, insülinin daha hızlı çalıştığı anlamına gelebilir. Aynı zamanda, kandaki aşırı insülin riski azaltabilir, bu da hipoglisemi düşük kan şekeri riskini azaltabilir. Bariyerler Neden oral insülin olmadığımız? Sindirim sistemi zarar görmeden verebilecek bir tür oral insülin geliştirmedik. Midenizdeki asitler karaciğere gitmeden önce oral insülini parçalayabilir. Bu, karaciğerinize ulaştığında etkili olmadığını gösterir. Ayrıca, vücudunuz bağırsaklardan insülini emme konusunda sorun yaşıyor. Bağırsaklarınızdaki mukus tabakası kalınlaşmıştır ve çalışmalar, bu astardan ve kan dolaşımınıza sadece düşük insülin seviyelerinin geçtiğini göstermiştir. Sonuç olarak, bazı araştırmacılar diyabet yönetiminde etkili olması için yüksek miktarda insülinin gerekli olabileceğini düşünüyor. Oral insülin üzerinde birçok klinik çalışma yapılmıştır, ancak hiçbir tedavi şekli denemeleri başarılı bir şekilde gerçekleştirmemiştir. İyi haber, bu çalışmaların hiçbiri, oral insülinden, enjekte edilebilir insülin ile karşılaştırıldığında önemli sağlık riskleri göstermedi. Ancak, araştırmacılar, oral insülinin belirli kanser türlerine yakalanma riskini artırabileceğinden endişe ediyorlar. Bunun nedeni, büyük miktarda insülinin sindirim sistemi yoluyla geçirilmesi için gerekli olacağıdır. İnsülin büyümeyi teşvik eden bir maddedir ve büyük miktarları kanser hücrelerinin büyümesini teşvik edebilir. Alt satırda ise, oral insülin ile kanser arasında hiçbir bağlantı kurulmamış olmasıdır. Diğer seçenekler Mevcut ve gelecekteki seçenekler Araştırmacılar bir hap formu insülin için çalışmaya devam ederken, başka bir form da artık mevcut. Afrezza teneffüs tozu, 2014 Yılında Food and Drug Administration tarafından onaylandı. Bir inhalatör kullanarak, yemekten sonra kan şekerindeki artışları kontrol altına almak için bir başlangıcında bu ilacı soluyorsunuz. İlaç, ciğerlerinizin duvarları yoluyla kan dolaşımınıza emilir. Bu yöntem, bir hap formunda olduğu kadar arzu edilmez, çünkü karaciğere çabucak girmez. Afrezza'yı tip 1 veya tip 2 diyabet kullanıyorsanız kullanabilirsiniz. Bununla birlikte, tip 1 ile, enjektabl insülin de kullanmalısınız. İnsülinin diğer oral formları için klinik çalışmalar devam etmektedir. Örneğin, bir bukkal sprey incelenmektedir. Bu ilaç ağzınıza püskürtülür ve yanağınızın mukus zarından kan dolaşımınıza emilir. TakeawayTalk doktorunuzla görüşün İnsülin hapı henüz mevcut olmasa da, tıp biliminin bu hedefe ulaşmasından önce muhtemelen zaman meselesi. Bu arada, diyabetinizi mevcut tedavilerle idare etmek için doktorunuzla birlikte çalışmaya özen gösterin. Oral insülin hakkında sorularınız varsa, insülin tedavi planınız veya genel olarak diyabet doktorunuzla görüşün. Senin için en iyi tedavi planını yaratmak veya yönetmek için sizinle birlikte çalışabilirler. Doktorunuz için sorabilirsiniz sorularınız şunlardır Afrezza benim için yararlı bir seçenek olabilir mi? Kendime daha az enjeksiyon yapmam için uzun etkili insülin kullanabilir miyim? İnsülin kadar iyi çalışabilecek oral tedavi seçenekleri var mı? Yakın gelecekte başka hangi diyabet tedavileri mümkün olacağını düşünüyorsunuz? Prof. Dr. Temel Yılmaz, şeker hastalığının tedavisindeki son yenilikler konusunda bilgi verdi. İnsülinsiz hayatın formülünü açıkladı. Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabet ve hastalığın tedavisine ilişkin son yenilikleri anlattı Şeker hastalığı, ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilebilir mi? Halk arasında Diyabet Hapları’ diye adlandırılan ilaçlar, oral hipoglisemiklerdir. Bu ilaçlar, tip 2 diyabetlilerde ağızdan alınarak kullanılan, vücuttaki hedef hücrelere etkisini düzenleyen glikozun bağırsaktan emilimini yavaşlatan ilaçlardır. ŞEKER HAPI VAR MI? Ağızdan alınarak kullanılan ve insülin içeren ilaçlar var mı? Henüz bu yönde etkili olan bir ilaç yok! Günümüzde insülin sadece parenteral yolla İlacın damar içi, kas içi yolla verilmesi kullanılabilmekte… Ağızdan kullanılan ilaçlar insülin değildir, sadece vücuttaki insülinin pankreastan salınımını artırıcı yönde etki gösterir. İnsülin yokluğundaki etkileri de oldukça azdır. Hap almanın yemekle ilişkisi var mı? Hap almanın yemekle ilişkisi var. Çünkü haplar, diyabetlinin yemeğini idare edecek insülin etkisi oluştursun diye kullanılır. Eğer hesaplanan, birlikte kararlaştırılan beslenme programının dışına çıkılıp, daha az tüketilirse ilaç daha fazla gelecek; daha çok tüketilirse o zaman da insülin ihtiyacı artarak yetersiz kalacaktır. Çocuğunuzun yaş günü veya evlenme yıldönümünüzse hekiminizle bunu kararlaştırmak yoluyla hapınızın dozunu artırabilirsiniz. Böylece o öğünde kan şekerinizin daha çok yükselmesine engel olursunuz. Ama bunu alışkanlık haline dönüştürdüğünüzde, yarardan çok zarar göreceğinizi de unutmayın! HASTA DOĞRU YOLDA MI? Diyabet tedavisinde kullandığımız haplar nasıl etki ederler? Yan etkileri neler? Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan haplar, insülinin etkisini ve hassasiyetini artırır. Eğer şişmanlık varsa, yağ kütlesi azaltılarak insülinin işi biraz daha kolaylaştırılmaya çalışılıyor. Eğer hasta doğru yolda ilerliyorsa, kullanılan ilaçlar da doğruysa tedavi mükemmel demektir. İlaçların doğru dozda ve zamanda kullanılması çok önemlidir. İlaçların hastalıklara, evrelere, yaşlara, birlikte bulunan hastalıklar veya vücuttaki hasarlara göre hekim tarafından belirlenen dozları bulunur. Bu dozları daha iyi gelsin’ diye komşu uyarılarıyla veya insülin tedavisini ertelemek adına artırmak yanlış olur. TÜRK DOKTORLARIN BULUŞU YENİ UMUT MU? Şeker insülinsiz tedavi edilebilecek mi? Bu konuda Akdeniz Üniversitesi doktorlarının deneysel bir çalışması var. Hatta bu konu Human Gene Therapy’e kapak olmuş, siz bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz? Bunlar umut veren çalışmalar, ancak ne yazık ki klinik uygulamaları henüz yok! Ancak bu konuda dünyanın her yerinde araştırmalar yapılıyor, Türkiye’deki çalışma da son derece yüz güldürüyor. Genlerle oynayarak, diyabetin tedavisi amaçlanıyor. Umarım başarılı olur. DİYABET ÇOK SİNSİDİR Diyabetli bir hasta organ hasarlarından nasıl korunur? Diyabetin başlangıcından itibaren 10 yıl boyunca genel olarak hastayı uyaran ya da yaşam kalitesini bozan bir bulgu olmaz. Hastalık sinsice seyreder. Burada en önemli tanı aracı, A1C testidir. A1C testi diyabet hastasının iki aylık kan şekeri ortalamasını gösterir. Kişinin A1C testi, yüzde değerinin altında olmalıdır. Beyaz alanda yer alan bu değerin altında, diyabete bağlı organ hasarlarının gelişmediği kabul edilir. değerleri arasına denk gelen sarı alanda ise; büyük damar hasarları, hipertansiyon, diyabetik ayak problemleri baş gösterir. Eğer bu değer ve üstünde ise; bu kez küçük damar hasarı, göz ve böbrek bozuklukları ya da ayakta görülen sinir hasarları oluşabilir. ADACIK NAKLİ ŞEKER HASTALIĞINI İYİLEŞTİRİR Adacık nakli tip 1 ve ileri dönem tip 2 diyabetin kesin tedavisi için en çok umut bağlanan yöntemler arasında ilk plandadır. Fakat adacık naklinde asıl sorun, organ nakli gibi immün sistemi’ni baskılayan ilaçlar uygulamak zorunda kalınmasıdır. Günümüzde ağır basan görüş, daha güvenilir ve yan etkisi daha az bir ilaç bulunmadan eski yöntemle tedavinin devam etmesidir. Yani hastaların bir çoğu insülin tedavisinden şaşmamaktadır. Ancak adacık nakli operasyonlarında son yıllarda başarı oranı artmıştır. Hasta sağ kalım oranı yüzde 85’lerden yüzde 98’lere çıkmış. Bir yıllık insülinsiz yaşam oranı yüzde 17’lerden yüzde 70’lere kadar çıkmıştır. PANKREAS NAKLİ ADACIK NAKLİNİN ALTERNATİFİ Pankreas naklindeki en büyük sorun önemli cerrahi işlemler gerektiriyor olması… Adacık naklinde hastaya büyük bir cerrahi girişim olmaksızın tüpün içindeki hücreleri bir ultrason rehberliğinde enjeksiyonla göndermek yeterli oluyor. Adacık naklinin ikinci özelliği de tekrarlanabilir olması… Çünkü nakil sırasında ciddi bir bayıltma ve cerrahi operasyon yapılmıyor. Pankreas naklinde ise küçücük bir yanlış, hastada ciddi yan etkilere hastanın hayatını tehdit eden sorunlara yol açabiliyor. Adacık nakli, bu tekniği iyi bilen kişilerce uygulandığında hayati bir durum söz konusu olmuyor. ADACIKLAR TİP 1 ŞEKER HASTALARINA ÖNERİLİYOR Tip 1 diyabet tedavisinin iki önemli unsuru var. Bunlardan biri; bağışıklık sistemi hücreleri tarafından öldürülen beta hücrelerinin yerine konması… Diğeri de devam eden otoimmün atakları’nın engellenmesi… İlk basamak olan, yerine koyma tedavilerinin günümüzde uygulanan tek yöntemi kadavradan adacık nakli… Adacık nakli, Amerika’da 20, Avrupa’da 16 ve dünyada yaklaşık 50’ye yakın merkezde uygulanmakta olan önemli bir işlemdir. KİMLER ORAL ANTİDİYABETİK İLAÇ KULLANAMAZ? Tip 1 diyabetikler Hamileler Süt veren anneler Böbrek yetmezliği olanlar Karaciğer yetmezliği olanlar Büyük cerrahi girişim, ağır travma, ağır enfeksiyona maruz kalanlar Akut metabolik komplikasyonu olanlar ilaç kullanamaz. HAYAT BOYU İNSÜLİN KULLANMAK GEREKMEZ Diyabet hastası bir kere insüline başladı mı bir daha bırakmaması mı gerekir? Hayır. ÖzellikletTip 2 diyabet hastalarında hayatları boyunca çeşitli aralıklarla insülin bıraktırılır. Kontrollü olarak gluko toksisitesi ölçülür. Doktorun uygun gördüğü dönemde insülin bırakılır, hapa dönülür. Sonra hasta bir süre izlenir ve tekrar insüline başlanır. Tedavinin bir döneminde yine hap kullanılır. İnsüline bir kez başlandı mı bırakılmaz’ diye bir şey yoktur. Yalnızca tip 1 diyabetli çocuklar, vücutlarında hiç insülin bulunmadığı için onlar aralıksız insülin üretmek zorundadır. TİP 1’Lİ ÇOCUKLAR H1N1 AŞISI OLMALI! Diyabet hastaları domuz gribine karşı risk grubu mu, sizce özellikle diyabetli çocuklar aşılanmalı mı? Tip 1 diyabet hastaları 50 yaşının üzerindeyseler ve 10 yılı aşkın süredir hastaysalar, vücutlarında bir ya da birden fazla organ hasarı varsa, aşı programını mutlaka tamamlamalılar… Yani grip, zatürre ve H1N1 domuz gribi aşılarını yaptırmaları gerekir. Çünkü risk grubunda kabul edilirler. Ayrıca tip 1’li olan çocuklar da yüksek risk grubu içinde kabul edildiklerinden onlara mutlaka H1N1 aşısı olmaları gerektiğini söylüyoruz. İLAÇLA İSTEDİĞİM KADAR YİYEBİLİR MİYİM? Biraz fazla yemek yenildiğinde ilaç dozu artırılabilir mi? Bu, neyin çok tüketileceğiyle ilgili bir şey. Eğer tüketilecek besin karbonhidrat ve şeker açısından yoğun bir besinse ve bunu fazlalaştırmaya çalışıyorsanız, hapın dozunu artırmak yetmeyebilir. Ama bir porsiyon yerine iki porsiyon sebze veya meyve yenmek istendiğinde, ilacın dozunu yükselterek, o öğünün kan şekeri yüksekliğini engellemek mümkündür. İNSÜLİN DESTEĞİ GEREKEBİLİR Zayıfsanız ve sık sık kaçamak yapmak zorunda kalıyorsanız kalorinizi artırıp, buna uygun insülin desteği yapmanız gerekebilir. Ama şişmansanız ve kaçak yapmaya çalışıyorsanız, o zaman Neden daha fazla yemek yeme ihtiyacı duyuyorum?’ demeli ve bu konuda uzman hekimden yardım almalısınız. Çünkü bunun nedeni kullanılan ilaç da olabilir. Sonraİzotretinoin Tedavisi İzotretinoin Roaccutane, Zoretanin, Aknetrent tedavisi piyasada bilinen tüm akne formlarına etkili olan tek Sivilceleri hangi ilaç geçirir?2 Sivilce Hapı kaç ay kullanılır?3 Sivilce Hapları Zararlı mı?4 Sivilce hapi kisirlik yapar mi?5 Sivilce En Hızlı Nasıl Geçer?6 Yüzdeki sivilce nasıl geçer ilaç?7 Roaccutane 3 ay kullanmak yeterli mi?Sivilceleri hangi ilaç geçirir?En etkili ve en iyi sivilceleri geçiren eczanedeki kremler 2022 BENZAMYCİN TOPİKAL JEL / TL. … İMEX KREM / 48,01 TL. … NADİXA KREM / … ACNELYSE KREM / TL. … CLİNDOXYL KREM / Hapı kaç ay kullanılır?Ancak standart tedavi 4-6 ay arası sürer. Eğer hastaya düşük doz tedavi uygulanıyorsa bu süre uzayabilir. Akneniz tedaviden sonraki 8 hafta boyunca da iyileşmeye devam Hapları Zararlı mı?– Karaciğeri kurutur. – Kalp hastalıklarına neden olur. – Midenin iç zarını inceltir. – Vücudun mikroplara karşı savaşmasını hapi kisirlik yapar mi?İlacı üreme organlarına etkisi En Hızlı Nasıl Geçer?UygulamaYarım çay kaşığı karbonata birkaç damla limon suyu ilave edin ve üzerine parmağınızla sürün. 20 dakika kadar bekledikten sonra uygulamayı sivilcenin iltihabı kuruyana kadar her gün sivilce nasıl geçer ilaç?Sistemik tedavi Orta ve şiddetli akne vakalarında genellikle ağız yoluyla da ilaç kullanmak gerekmektedir. Antibiyotiklerden en sık kullanılanlar azitromisin ve tetrasiklin grubudur. Ayrıca A vitamini derivesi olan isotretinoin tedavisi de sistemik olarak 3 ay kullanmak yeterli mi?Tedavi süresi 3-4 ayı geçmemeli. Asla tek kullanılmamalı, hekimin önereceği antibiyotik direncini önleyecek kremle birlikte kullanılmalıdır.

insülin mi hap mı daha iyi