ingilizce yaş kaç nasıl sorulur

Karşımızdakikişinin yaşını sormak istediğimizde ‘How old are you?’ ‘Yaşın kaç?’ soru kalıbını kullanabiliriz. Cevap vermek için ‘I’m ..’ diyerek yaşımızı sayıyla belirtiriz ya da sadece sayı söyleyebiliriz. İngiltereVize Başvuru Formu. Doldur çevrimiçi form. Değerli ziyaretçimiz, İngiltere Vize Başvuru Formu sayfamıza hoş geldiniz. Bu sayfamızda sizlere Birleşik Krallık için en çok talep edilen vize türü olan Standard Visitor Visa (Genel Ziyaretçi Vizesi) hakkında önemli bilgiler ve başvuru formunun nasıl doldurulacağına Günlük hayatımızda çok sık kullandığımız yaş sorma sorusudur. Bu dersimizde İngilizce yaş sormayı ve cevap vermeyi örnekler ile öğreneceksiniz. İngilizcede karşınızda ki kişinin yaşını How old are you? Sorusu ile sorarsınız! How old are you? / Kaç yaşındasın? I am ten years old. / On yaşındayım. Western= batı devletinin yaşını temsil etmek için w değişkenini kullanın, güney eyaletinin yaşını temsil etmek için s değişkenini kullanın, 2 denklem yazmamız gerekir, çünkü batı devletinin güney eyaletinden 18 yaş büyük olduğunu bildiğimiz 2 değişken var. w = 18 + nın batı eyaleti güneyden 2.5 kat daha eskidir w = 2.5s denklem sistemini çözmektedir, çünkü İngilizcede kaç yaşındasın sorusu: How old are you? Soru kalıbıyla sorulur. Örnekler: How old are you? Kaç yaşındasın? I am eleven years old. Onbir yaşındayım. How old is he? O kaç yaşında? ( Erkekler için ) How old is she? O kaç yaşında? (Bayanlar için ) How old is Esra? Esra kaç yaşında? How old are Ahmet and Mustafa ? nama huruf ke 24 abjad yunani tts. Asking Questions / Tag Question – Soru Sorma / Eklenti Sorular İngilizcede soru sormanın pek çok yolu vardır. Soruyu nasıl soracağımıza karar vermeden önce, karşı karşıya olduğumuz durumu iyice kavramamız gerekmektedir. Örneğin sorduğunuz soru ile nazikçe bir ricada mı bulunmak istiyorsunuz? Yoksa bilinen bir bilgiyi teyit etmek mi? Yada bir konu hakkında bilgi toplamak içine sorular soruyor olabilirsiniz. Dolaysız, direk soru kullanımları en çok kullanılan soru yapılarıdır. Hem basit hem de karmaşık bilgi edinme amaçlarına yönelik kullanalı bilecek bu yapıların farklı türleri için aşağıda çeşitli örnekler verilmiştir. Soru kelimesi + yardımcı + özne + fiilin hali + nesne + ? yapısındaki soru kalıplarına örnekler; Question Word + Auxiliary + Subject + Verb Form + objects + ? How do you get to work? İşe nasıl gidiyorsun? How do you like your ice-cream? Dondurmanı nasıl istersin? Where are my glasses? Gözlüklerim nerede? How long have you been studying English? Ne zamandan beri İngilizce öğreniyorsun? Evet / Hayır cevablı sorular Yes / No Questions Bu tür sorular sorulduğunda, soruyu soran kişi soruyu sorduğu kişiden “evet” veya “hayır” cevabını beklemektedir. Diğer bir deyişle bu tarz sorulara “evet” veya “hayır” kelimeleri ile cevap vermeye başlanabilir. Yes / No sorularında soru kelimeleri yer almaz ve daima bir yardımcı “auxiliary” ile başlarlar. Örnek verecek olursak; Do you like playing basketball? Basketbol oynamayı sever misin? Does your father live in Manchester? Baban Manchester’da mı yaşıyor? Have you read that book? O kitabı okudun mu? Are you coming to the cinema with us? Bizimle sinemaya geliyor musun? Özne ve nesnenin sorulması Asking Subject and Object Questions Aşağıda verilen örnek cümle ve cevaplarını inceleyiniz. My little brother likes playing football with me. Küçük kardeşim benimle futbol oynamayı seviyor. What does your little brother like playing with you? Küçük kardeşin seninle ne oynamayı seviyor? Answer football Cevap futbol Who likes playing football with you? Kim seninle futbol oynamayı seviyor? Answer my little brother Cevap Benim küçük erkek kardeşim Yukarıda verilen ilk soruda nesne sorulmaktadır. Bu tür dolaysız sorularda nesne sorulurken bir soru kelimesi ardından bir yardımcı fiil getirilerek soru yapısı oluşturulur. Soru kelimeleri + yardımcı + özne + fiil? Wh? + auxiliary + subject + verb? What does he like? Nelerden hoşlanır. Yukarıdaki örneğe dönecek olursak ikinci soruda ise eylemi gerçekleştiren özne sorulmaktadır. Özne soruları sorulurken yardımcı fiil kullanılmaz. Bu tür sorularda kullandığımız soru kelimeleri “Wh”ler o soru cümlesinin öznesi olarak karşımıza çıkarlar. Yani; Who owns this car? Bu araba kimin? “Present simple” veya “past simple” zamanları olumlu cümle yapısında yardımcı fiil almazlar. Örneğin; Who comes with me? Benimle kim gelir? Who is coming with me to the festival? Benimle kim festivale geliyor? Aşağıda verilen soru kelimeleri ile sıkça kullanılan soru yapılarında genelde özne sorulur. Who / Who lives here? Burada kim yaşıyor? Which / Which car is yours? Hangisi senin araban? What kind of / What kind of wine goes with turkey? Hindinin yanına nasıl bir şarap gider? What sort of / What sort of coffee smells like that? Ne biçim bir kahve böyle kokar ki? Who / Who speaks more than one language here? Burada birden fazla dil konuşan kim var? Eklenti soru yapısı kullanarak soru sorma Using Question Tags to Ask Questions “Tag questions” – “eklenti sorular” İngilizcede soru sorulurken sıkça kullanılan yapılardan biridir. Genellikle bildiğimiz veya bildiğimizi sandığımız şeyleri doğrulama amacı ile kullandığımız eklenti soru yapıları, konuşma esnasında bir şeyi doğru anlayıp anlamadığımızı kontrol etmek için de kullanılabilir. Bu soru yapılarının kuruluş biçimi basitçe anlatacak olursak; Henüz bulunduğumuz bir ifadeden sonra virgül koyarak, bu ifadede yer alan uygun yardımcı fiilin karşıtını olumlu ise olumsuz, olumsuz ise olumlu halini ekleyerek yapılır. Örneğin; It is hot, isn’t it? Hava sıcak, değil mi? You have never considered this possibility, have you? Bu olasılığı daha önce hiç düşünmemiştin değil mi? You don’t think I will actually tell you, do you? Sana gerçekten söyleyeceğimi falan düşünmüyorsun değil mi? Dolaylı sorular Indirect Questions Dolaylı soru sorulmasının en yaygın sebeplerinden birisi de daha kibar bir şekilde sorunun sorulmak istenmesidir. Dolaysız sorularla aynı soruları sorsalar bir bu soru yapıları daha resmi kabul edilirler. Dolaylı bir soru yapısı kullanılırken öncelikle bir giriş ifadesi kullanılır ve daha sonra sorulmak istenen sorunun kendisi olumlu cümle yapısında verilir. Eğer soru bir “yes / no question” ise o zaman bu iki cümlenin arasına ya bir soru kelimesi yada “if” kelimesi eklenerek cümleler birleştirilir. Bu yapıya örnek verecek olursak; Giriş cümlesi + soru kelimesi veya “if” + olumlu cümle Introductory phrase + question word or if + positive sentence yani; Do you know where this bus goes? Bu otobüsün nereye gittiğini biliyor musunuz? I was wondering if you’d like to go out for a drink sometime. Bir ara bir şeyler içmeye dışarı çıkmak ister misin diye merak etmiştim. Aşağıda bu gibi nazik sorular sormakta kullanılan giriş cümlelerinden en çok kullananları ve örnek cümlelerini bulabilirsiniz. Can you tell me … … söyleyebilir misiniz? Can you tell me when the next train comes? Bir sonraki trenin ne zaman geleceğini söyleyebilir misiniz? I’m not sure … … emin değilim. I am not sure why he wants to do it. Bunu neden yapmak istediğinden emin değilim. Do you know … … biliyor musunuz? Do you know how this thing works? Bu şeyin nasıl çalıştığını biliyor musunuz? I wonder … I wonder why he is so angry. Niye bu kadar kızgın acaba. I was wondering … misiniz acaba I was wondering if you could help me. Bana yardım edebilir misiniz acaba? I don’t know … … musunuz bilmiyorum I don’t know if you can hear me. Beni duyabiliyor musunuz bilmiyorum. Aşağıda zamanlara göre soru yapılarının kısa bir örneklendirilmesi yapılmıştır. Geniş zamanda sorular Simple Present Questions Question Word + Auxiliary Verb + Subject + Main Verb + Where + do + you + live? Nerede yaşıyorsun? What do you say about our plan? Planımız hakkında ne diyorsun? How do you like Paris? Paris’I beğendin mi? How many books does Jeff have? Jeff’in kaç kitabı var? Geçmiş zamanda sorular Simple Past Questions Question Word + Auxiliary Verb + Subject + Main Verb + Where + did + you + get + that? Onu nereden aldın? When did you finish your homework? Ödevini ne zaman bitirdin? What did they say about the weather? Hava nasıl olacak demişlerdi? Where did you buy that jean? O kot pantolonu nereden aldın? Şimdiki zamanda sorular Present Continuous Questions Question Word + Auxiliary Verb + Subject + Main Verb + What + are + you + doing + right now? Şu anda ne yapıyorsun? Why is he talking like that? Neden böyle konuşuyor? What time are we meeting up for lunch? Öğle yemeği için saat kaçta buluşuyoruz? Who are you looking at? Kime bakıyorsun? Sürekli geçmiş zamanda sorular Past Continuous Questions Question Word + Auxiliary Verb + Subject + Main Verb + Who + were + you + thinking of? Kimi düşünüyordun? What were you doing when I phoned? Ben aradığımda ne yapıyordun? Why was your son standing alone outside the school? Oğlunuz okulun bahçesinde neden tek başına duruyordu? How was your cat doing after the surgery? Ameliyat sonrası kediniz nasıl? Yakın geçmiş zamanda sorular Present Perfect ipt> Günümüzde, dünyanın yaklaşık 1/5’inin İngilizce konuştuğunu biliyor muydunuz? Bu nedenle insanlar birbirleri ile etkili bir şekilde iletişim kurabilmek için İngilizce konuşma becerilerini geliştirebilecekleri çeşitli yöntemlere başvurmuştur. İngilizce konuşmak istiyorum ama bir türlü cesaret edemiyorum diyorsanız bu noktada İngilizce konuşma pratiği oldukça önemli bir konuma sahiptir. İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek, daha kolay seyahat etmekten daha fazla insanla iletişim kurabilmeye ve hatta daha profesyonel iş alanlarında çalışabilmenize olanak tanır. Ayrıca, İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek, çeşitli İngilizce eğitim programları da dahil olmak üzere dünyanın en iyi kurumlarında yüksek öğrenim görebileceğiniz anlamına gelmektedir. Peki İngilizce konuşma pratiği nasıl yapılır? İngilizce konuşma sürecinde dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? BukyTalk ekibi olarak bu yazımızda, konu ile ilgili merak edilen tüm bilgileri sizler ile paylaşacağız. İngilizce Konuşma Sürecinde Dikkat Etmeniz Gerekenler İngilizce öğrenirken, her çeşit aksana sahip kişiler ile konuşmamız gerekebilir. Eğitim gördüğünüz kurumdaki yetkililer ve yakın çevrenizdeki insanlar gibi pek çok kişi ile konuşarak farklı aksanları öğrenebilir ve bu aksanları dışarıda dahi duyduğunuzda anlayabilirsiniz. Bu nedenle, İngilizce konuşurken kendinizi rahat hissetmeniz oldukça önemlidir. İngilizce konuşma geliştirme; dinleme, yazma ve okuma becerilerinizi geliştirebileceğiniz şekilde pratik yapabileceğiniz bir dil becerisidir. Peki İngilizce konuşma sürecinde dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? Gramer Kurallarına Takılı Kalmayın! Bir dli oluşturan temel faktörler o dilin dilbilgisi yapısı gramer kuralları ve kelimelerdir ancak İngilizce konuşma becerilerimizi geliştirmek için gramer kurallarını kusursuz bir şekilde bilmemiz gerekmez. İngilizce dizi ve filmleri izlediğinizde göreceksiniz belli başlı temel cümle yapılarını ve İngilizce zaman yapılarını bilmek etkili bir şekilde İngilizce konuşabilmek için yeterlidir. Konuşma dilinde karşınızdaki kişi sizin Past Perfect Tense veya Past Continuous Tense kullanımını tercih ederek hangi zamandan bahsetmek istediğinizi düşünmez. Gramer İngilizcenizi geliştirmeniz için çok önemlidir ancak etkili İngilizce konuşmak için gramer bilgisi, daha geri planda kalan bir tekniktir. Yeterli Pratik Yapın! Düzenli olarak dinleme çalışmaları yapmak dinleme becerilerinizi geliştirdiği kadar konuşma becerilerinizi de geliştirir. Konuşmak için yeni kelimeler öğrenmeniz gerekir. Düzenli olarak film veya dizi izlemek, müzik dinlemek, radyo ve podcast dinlemek kısacası düzenli olarak dinleme çalışması yapmanız oldukça önemlidir. Bu çalışmalar hem dinlediğinizi daha iyi anlamanıza hem de karşılıklı diyaloglarda hangi noktalara dikkat etmeniz gerektiğini anlamanıza yardımcı olur. Dinleme çalışmaları yaparken, yeni kelimeler not alın ve bu kelimelerin eş anlamlılarını da araştırın. Bu şekilde tek bir kelime üzerinden birçok farklı kelime öğrenebilirsiniz. İngilizce Konuşma Korkusundan Kurtulun! Dil öğrenirken en büyük kurallardan birisi de kişinin özgüvenli olmasıdır. Yeni bir dil konuşurken veya yazarken hata yapmak, geleceğe dönük gelişiminize katkı sağlar. Dil öğreniminde hata yapmak aslında olumlu sonuçlara sebep olur. Hata yapmıyorsanız, dil kullanımında yeterince tecrübeli değilsiniz demektir. Hatalarınızdan ders çıkarmak ve kendinizi geliştirmek hem öğrendiklerinizin daha akılda kalıcı olmasına hem de hatalarınızı azaltmanıza yardımcı olacaktır. Profesyonel bir şekilde İngilizce konuşabilmek için çalışıyorsanız tek yapabileceğiniz, öğrenmeye çalıştığınız dili günlük hayatınızda mümkün olduğu ölçüde fazla kullanmaya devam etmektir. Okuma, dinleme, konuşma ve yazma becerilerinizi geliştirip düzenli olarak pratikler yaparak zamanla daha az hata yapmaya başlayacaksınız. Başkalarıyla Kendinizi Kıyaslamayın! Dil öğrenme sürecinde kimse ile kendinizi kıyaslamamanız oldukça önemli bir süreçtir. Bu süreç içerisinde kendinizi diğer dil öğrencileri ile kıyaslamak motivasyonunuzun azalmasına ve dil eğitimini artık almak istememenize sebep olabilir. Bu noktada dil öğrenme sürecinizde her zaman en büyük rakibinizi kendiniz olarak görmeli ve olumsuz hiçbir eleştiri veya düşünceye karşı yenik düşmemelisiniz. Etkili Bir İngilizce Konuşma Pratiği için Uygulamanız Gereken Yöntemler Etkili ve başarılı bir şekilde İngilizce konuşmak için uygulamanız gereken bazı yöntemler aşağıdaki gibidir İngilizce Düşünmeye Çalışın! İngilizce konuşmanın en zorlayıcı taraflarından birisi de ana dilinizde düşünüp İngilizce cümleler kurmaya çalışmaktır. Ana dilinizde düşünür ve ardından İngilizce konuşmaya çalışırsanız, her zaman diller arasında anlık olarak çeviri yapmanız gerekecektir. Bu yüzden konuştuğunuz dilde düşünebiliyor olmanız oldukça önemlidir. Gününüzü planlarken veya hangi arkadaşınıza bir soru soracağınızda İngilizce düşünmeye çalışın. Böylece, İngilizce düşünme becerinizi de geliştirirken İngilizce konuşma pratiği de yapmış olacaksınız. İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek için çok soru sormalı ve bu soruların üzerine gitmelisiniz. İngilizce düşündüğünüzde, İngilizce konuşmanın sizin için daha kolay olduğunu fark edeceksiniz. Online İngilizce Dersi Alın! BukyTalk uzman kadrosu ile dil seviyenize özel çeşitli online eğitim paketleri sunmaktadır. BukyTalk platformunda en temel amaç dil eğitimi almak isteyen öğrenciler için samimi bir ortam sunulmasıdır. BukyTalk, online eğitim seanslarına katılan tüm katılımcıların kendi dil seviyelerine paralel olarak oluşturduğu seanslar ile İngilizce konuşma pratiği yapmanıza yardımcı olur. Sizin dil seviyenize uygun paketi seçmek için adresinden veya yanda çıkan WhatsApp ikonundan ücretsiz seansımıza katılın! Ardından size uygun BukyTalk Paketlerinden yararlanın! Günlük Konuşma Kalıplarını Öğrenin! Konuşma gelişimi, dil edinimi ve öğreniminin önemli bir parçasıdır. Bir kişi erken yaşta doğru konuşmayı öğrendiğinde, okuma, yazma ve matematik ve fen gibi daha az ilgili konuları daha kolay kavraması daha olasıdır. Bunun için dil gelişiminiz için de belirli İngilizce günlük konuşma kalıplarını öğrenmeli ve bu cümle kalıpları doğrultusunda dil gelişiminizi ve konuşma becerilerinizi desteklemelisiniz. Günlük İngilizce konuşma diyaloğu için aşağıdaki örneği inceleyebilirsiniz Clara Good morning Mr Hank, I’d like you to meet Dr Rose. Mr Hank Good morning. It’s nice to meet you, Dr Rose. Dr Rose Pleasure to meet you, too. Clara Dr Rose is from the USA. She just finished writing a book on mental disorders. Mr Hank I also belong to that field. I work for the United Nations. Dr Rose If I am not wrong, are you from the development program team? Mr Hank Yes you are right but how did you know? Dr Rose I have read some of your previous articles. They’re so good. Bol Bol Kelime Ezberleyin! Dil öğrenmek ile ilgilenen pek çok insan, dili etkili bir şekilde öğrenmek için en temel unsurlardan biri olan kelime ezberleme çalışmalarını düzenli olarak yapması gerektiğini bilir. Düzenli olarak yeni kelimeler öğrenmeye çalışmak ve kelime dağarcığınızı geliştirmek için pratik yapmak kısa süre içerisinde İngilizce konuşma becerilerinizi de geliştirmenize yardımcı olacaktır. Kelime ezberlemek için çeşitli çalışmalar yapmanız gerekir. Örneğin, anlamını bilmediğiniz bir kelime duyduğunuzda veya gördüğünüzde, o kelimenin yalnızca anlamına bakmanız sizin için yeterli olmayacaktır. Bu kelimeyi bir gelime defterine not almanız gerekir. Kelimeyi defterinize yazdıktan sonra o kelimenin anlamını, kullanıldığı bağlamı ve gerekirse nasıl telaffuz edildiğini de defterinize not almanız gerekir. Bu Konu Dikkatinizi Çekebilir En İyi İngilizce Kelime Ezberleme Yöntemleri! İngilizce Tekerlemelerle Alıştırma Yapın! Tekerlemeler, ana dilinizde veya öğrenmek istediğiniz herhangi bir dilde daha iyi telaffuz becerinizi geliştirmenize olanak tanır. Bir dilde konuşma becerilerinizi geliştirmek ve o dilde etkili bir şekilde iletişim kurmak istiyorsanız tekerlemeler ile pratik yapmanız, sizin konuşma yeteneğinizi geliştirmenize yardımcı olacağı gibi, aynı zamanda da yeni kelimeler öğrenmenize katkı sağlar. Dilerseniz bu tekerleme çalışmalarınızı sesinizi kaydederek yapabilirsiniz böylece yanlış telaffuz ettiğiniz kelimeleri görerek telaffuzunuzu daha iyi geliştirebilirsiniz. Küçük çocuklar, bir dilin konuşma ve telaffuz biçimine alışmak için İngilizce tekerlemeler ile pratik yaparlar. Peki bu durum yetişkinler içinde geçerli midir? Özellikle konuşma yeteneğini geliştirmek isteyen her insan diksiyon ve telaffuz geliştirmek için mutlaka tekerlemeler ile düzenli olarak pratik yapmalıdır. Ayrıca konuşma becerilerini geliştirmek isteyen ve bunu tekerlemeler ile uygulayan herkes, bu tekerlemeler ile dilin kültürünü de tanıyabilir. Eğlenceli ve telaffuzun kafiyeli olması sayesinde kulağa hoş gelen tekerlemeler, konuşma ve aksan açısında pratik yapmayı eğlenceli bir hale getirmektedir. Ayrıca telaffuz etmekte zorlandığınızda dilinizin sürçmesi veya yanlış sözcükler kullanarak hata yapmanız da pratik yaparken eğlenmenize imkân sağlıyor. İngilizce Türkçe I thought the exam was tough even bakarken sınavı geçmiş olmama rağmen zor olduğunu düşündüm. I had been thorough when looking through my bakarken sınavı geçmiş olmama rağmen zor olduğunu düşündüm. Peter Piper picked a peck of pickled Piper bir parça biber turşusu aldı. How many pickled peppers did Peter Piper pick?Peter Piper kaç tane biber turşusu aldı? Yüksek Sesle Okuma Yapın! Birçok insan için etkili bir yöntem gibi görünmeyebilir ancak aksanınızı geliştirmeniz için en etkili aktivitelerden birisi de kendi sesinizi ses kaydı olarak kaydetmenizdir. Birisinin size hatalarınızı söylemesi yerine sizin kendinizi dinleyerek ve kendi hatalarınızı tespit ederek çalışmanız çok daha verimli olacaktır. Düzenli olarak herhangi bir metni okuyarak telaffuzunuzu geliştirebilirsiniz. Bu çalışmayı yaparken kendi sesinizi ses kaydına alırsanız hangi noktalarda hata yaptığınızı tespit edebilir böylece tek tek hatalarınızı daha rahat gözlemleyebilirsiniz. Kendi Kendinize Konuşun! İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek, daha kolay seyahat etmekten daha fazla insanla iletişim kurabilmeye ve hatta daha profesyonel iş alanlarında çalışabilmenize olanak tanır. İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek, çeşitli İngilizce eğitim programları da dahil olmak üzere dünyanın en iyi kurumlarında yüksek öğrenim görebileceğiniz anlamına gelmektedir. İngilizce konuşma geliştirmek için eğer bir konuşma arkadaşınız yoksa sürekli kendi kendinize İngilizce diyaloglar kurun. Hatta bu diyalogları günlük hayatınızdan alışveriş yaparken sahilde yürürken dahi zihninizden geçirin. Sizin için ne kadar fayda sağlayacağını göreceksiniz. Günlük hayatta sürekli olarak İngilizceye maruz kalmak ve kendinizi İngilizce konuşmaya zorlamak, İngilizce konuşma geliştirme açısından oldukça önemli bir yöntemdir. Yapmaktan hoşlandığınız aktiviteleri İngilizce olarak yapmanız, konuşma becerilerinizi geliştirmenize büyük katkı sağlayacaktır. Günümüzde internet, üzerinden İngilizce öğrenmenizi kolaylaştıracak etkili uygulamalar mevcuttur. Yalnız kaldığınızda dahi kendi kendinize İngilizce konuşabilir ve sesinizi kaydederek nasıl konuştuğunuzu ve kelimeleri nasıl vurgulamanız gerektiğini daha iyi kavrayabilirsiniz. BukyTalk ekibi olarak bu yazımızda sizlere “İngilizce konuşma pratiği nasıl yapılır” konusu hakkında çeşitli bilgiler sunduk. Siz değerli okurlarımız için faydalı olmasını diler, okuduğunuz için teşekkür ederiz. Daha fazla bilgilendirici içerik için bizi takip edin! – How tall are you? ~ Boyun kaç?Oct 12, 2018İçindekiler1 Ingilizce yaşımızı nasıl söyleriz?2 Boyun kac ne demek?3 Ingilizce kilo nasıl sorulur?4 Kilo nasıl yazılır ingilizce?5 Yaşlı ingilizce anlamı nedir?6 It’s a nedir?7 Boyun kelimesinin ingilizce anlamı nedir?8 Boyu kaç cm?Ingilizce yaşımızı nasıl söyleriz?Karşımızdaki kişinin yaşını sormak istediğimizde 'How old are you? ' 'Yaşın kaç? ' soru kalıbını kullanabiliriz. Cevap vermek için 'I'm ……' diyerek yaşımızı sayıyla belirtiriz ya da sadece sayı kac ne demek?karsinizdaki kisinin uzunlugunun ne kadar oldugunu ogrenmek istediginizde sordugunuz kilo nasıl sorulur?how much do you weigh?Kilo nasıl yazılır ingilizce?kg kilogram i. k kilogram ingilizce anlamı nedir?yaşlı {sıfat} old {sıf.}It’s a nedir?deyim Şüphesiz! Elbette!Boyun kelimesinin ingilizce anlamı nedir?"boyun" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları 26 sonuçKategoriİngilizce1Yaygın Kullanımneck kaç cm?Boyun çevresinin kadınlarda 34, erkeklerde ise 37 santimetrenin altında olmasının sağlıklı beden ağırlığına işaret ediyor” diyor. Kanar, “Artık sağlık, kilo değerlendirmesinde beden kitle indeksi yetmiyor. Bel, kalça, boyun çevresi, vücuttaki yağ-kas kompozisyonuna bir arada bakılıyor. Rusça öğrenirken gün geçtikçe daha farklı bilgiler öğreniyor insan. Bazen bu kadar çekimli bir dilin hiç yoktan bizlere zorluk çıkarıldığı da düşünülebilir. Ama her dilin kendine özgü kuralları vardır. Rusça öğreniyorsak bizlerde rusça dilinin getirmiş olduğu kurallara uymak zorundayız. Aslında bu kurallar zor değil sadece ilk başta karışık geliyor. Çok pratik yaparsak kolaylıkla Rusçamızı geliştirebiliriz. Gelelim kaç yaşındasın? sorusunu nasıl sorarız. Yaş sorarsak ismin -e halinden faydalanırız. Soru kalıbı olarakсколько вам лет? Kaç yaşındasınız? ya da сколько тебе лет? Kaç yaşındasın? kullanabiliriz. Örneğin сколько вам лет? мне _________ лет, гот, года boşluk olan kısma rusça yaşımızı yazarız ve ardından üç kelimeden birisi gelir. Hangi yaştan sonra hangi kelime gelir bunlara bakalım. * 1,21,31,41,51,61,71,....,91,....... sayılarından sonra гот gelir. * 2,3,4,.....22,23,24,....32,33,34,.... sayılarından sonra года gelir. * 5'ten 20'ye kadar olan sayılardan sonra лет gelir. * 10,20,30,40,50,...... sayılarından sonra лет gelir. Alıştırma olarak şunları yapabiliriz. 1 Benim yaşım 17 dir. 2 Benim yaşım 30 dur. 3 Onun yaşıeril 28 dir. 4 Onun yaşıdişil 32 dir. 5 Benim yaşım 51 dir. Cevaplarımız şöyle olmalıdır. 1 мне Семьнадцать лет 2 мне Тридцать лет 3 ему Двадцать Восемь лет 4 ей Тридцать Два года 5 мне Пятьдесять Один гот Ayrıca bir ürün alırken fiyatların para birimi de sayıya göre çekimlenir. гот > рубль > доллар года > рубля > доллара лет > рублей > долларов İngilizceyi yeni başlayanların en çok karıştırdıkları ve yavaş ilerledikleri konulardan biri sahip olunan şeylerden bahsederken have mi there is mi kullanılmasının düşünülmesidir. Yazımızda var denilen veya var anlamının verilmeye çalışıldığı cümlelerden örnekler vereceğiz. Yazımızda örneklerimiz hayatımızın içinde aktif olarak kullandığımız cümlelerden olacak. Böylece önce Türkçe var nasıl diyorsun veya var demeye nasıl çalışıyorsun farkında olup, ingilizce konuşurken akıcı konuşabileceksin. Çünkü akademik araştırmalar en iyi öğrenme yöntemlerinden birinin öğrenilen bilgiyi bir anı ile özdeştirmek olduğunu belirtirler. Sana hayatımızdan örnekler vererek ingilizce konuşurken otomatik uygun yapıyı kullanma alışkanlığı kazandıracağımızı düşünüyoruz. O zaman örneklerimize başlayalım… Online ingilizce kursuna gittiğini ve bir arkadaşınla ingilizce kursun hakkında sohbet ettiğini düşün. Grup dersi aldığını söylüyorsun. Kursunun İngilizceyi gramer kurallarını özel olarak vermeden konuşarak ingilizce öğrettiğinden bahsetmiş ol. Gelsin sana arkadaşının soruları “Aaa ilk günden konuşarak mı öğretiyorlar ne güzel, kursunda İngilizce hocalar mı yoksa Türk hocalar mı var” diye sana sormuş olsun. Kursun İngilizce öğretmenleri olur. Kurs yabancı ingilizce öğretmenlere sahipmiş diye düşündürtse de kurs için has got / have got kullanmamızı gerektirecek bir sahiplikten bahsetmiş olmayız. Bu yüzden there kullanmak gerekir. Cevabımız there are British teachers in my course olmalıdır. Ya da arkadaşın “grup dersi mi, kaç öğrenci var” diye sormuş olsun. Has / have kullanmamalısın. Kursta ders sırasında kaç öğrenci olduğu sorulur. Kursun sahip olduğu bir şey değildir. Cevabımızda there are four students in my online course demek gerekir. Arkadaşınla toplu taşıma ile bir yere gittiğini ve arkadaşının sana uzun zamandır toplu taşıma ile yolculuk yapmadığını söylemiş olsun. Pandemi nedeniyle HES kodu olmadan yolculuk yapılamıyor. Arkadaşına HES kodu olup olmadığını sorman gerekiyor. Kimlik veya kod gibi sahip olunan şeyler bir yerlerden edinme olarak sahip olunan sahipliklerdir. Have you got your HES Code? Bir yürüyüş trekking etkinliğine gittiğini düşün. Yeni insanlarla tanışıyorsun. Yürüyüş sırasında yeni bir katılımcı ile çok iyi anlaşmış oluyorsun. Etkinlik sonunda birbiriniz ile iletişim halinde kalmak istiyorsun. Arkadaşına instagram hesabı olup olmadığını sorman gerekiyor. İnstagram hesabı burada veya şurada duran bir şey değil. Bir masanın üstünde duran bir şey de değil. Kimlik numarası gibi bir kullanıcı hesabına ihtiyaç var. Bu yüzden soruda have olmalı. Do you have an instagram account? Bir arkadaşının şehirden uzakta bahçeli bir evi olsun. Seni davet etmiş olsun. Arabanla gidiyorsun. Evin önüne geldiğinde bir bahçeli ev olmasından dolayı bahçede bir köpek olup olmadığını merak etmeye başlıyorsun. Acaba bahçede bir köpek var mı? diye düşünürsen orada bahçede köpek olup olmadığını merak ediyorsun demektir. Is there a dog in the garden diye kendine ingilizce düşünerek sorman gerekir. Ya da arkadaşının bir köpeği olup olmadığını merak ediyorsun ve arkadaşına sormak istiyorsun ve telefon açıyorsun “Do you have a dog in the garden” Evet aklından şu soruyu sorduğunu biliyoruz. Niye bazen do you have niye bazen have you got ile soruluyor veya kullanılıyor? İngiliz İngilizcesi ile Amerikan İngilizcesi arasındaki farklardan biridir. Bu farkı veya hangisini kullanman gerektiğini sana yazmayacağız. Çünkü gramer kuralları ilk günden ingilizce konuşarak konuşma esnasında öğrenilmesi gerekir. Konuşarak gramer kuralları veya cümle kalıpları daha iyi öğrenilir. Sana tavsiyemiz seni ilk günden itibaren ingilizce konuşturarak ingilizce konuşma pratiği hizmeti veren ingilizce kurslarından faydalanmandır. İngilizceyi bol bol konuşmaya çaba harcayarak pratik yaparak öğrenebilirsin. İngilizce konuşma pratiği kurslarından yüz yüze veya online eğitim alarak faydalanabilirsin. Konuşma odaklı ingilizce kursu olacağından sana bu konuyu ingilizce düşündürterek ve konuşarak öğreteceklerdir. Bir yabancı dil aktif olarak yani konuşarak öğrenilir. Bu yazımızda amacımız verdiğimiz örneklerle Türkçe “var” diyerek kuracağın cümlelerin İngilizcesinde have/has mi yoksa there is/are mı kullanman gerektiğini iyice anlamandır. Türkçe cümlelerimizde kullandığımız var kelimesini ne anlamda kullandığının farkına varırsan ingilizce konuşman çok kolay olacaktır. Örneklerimize devam edelim… Bir kafede oturup arkadaşını bekliyorsun. Beklerken yan masada sohbet eden iki kadın olsun. Kadınlardan biri yeni sevgilisi olduğunu arkadaşına söylemiş olsun. Söylediği arkadaşta sohbetin bir kısmında sevgilinin arabası yok mu diye sormuş olsun. Bir sorunun cevabını olumsuz olarak söylemeyi de öğrenmen gerekiyor. O yüzden soruyu böyle sorduğunu düşünmeni istedik. Gene sahip olma durumu var. Benim bir arabam var desek, I have got a car demeliyiz. Ama bahsettiğimiz için have yerine has kullanmamız gerekir. He doesn’t have a car. Üniversiteden çok yakın arkadaş evlenip çocuk sahibi olsunlar ve hala görüşüyor olsunlar. Ailelerden birinin 18 yaşında bir erkek çocuğu olmuş olsun. Diğer ailenin babası, bu genci gördüğünde şöyle sormuş olsun, Ahmet sevgilin var mı? Bu yazıyı okuyan bir Z kuşağı isen ne saçma diye düşünebilirsin. Toplumumuzda X ve Y kuşağında babaların erkek çocuklarına sormayı gayet normal buldukları bir soru idi. Soru şöyle olmalı, have you got a girlfriend? İki erkek arkadaş evde play station oynuyor olsunlar. Ev sahibinin kedisi olsun. Kedileri çok seviyor olsun. Oyun bitiminde ev sahibi cep telefonu ile mesajlaşıyor olsun. Misafir arkadaş maksat muhabbet olsun diye sen kedileri çok seviyorsun kız arkadaşının da kedisi var mı diye merak edip sorsun. Have your girlfriend got a cat. Bu tarz durumlarda ingilizce öğrenmeye yeni başlayanlar soruyu nasıl sorması gerektiği konusunda kararsız kalırlar. Çünkü ortamda olmayan biri var. Onun evinde kedisi olup olmadığı mı sorulması gerekiyor diye düşünebiliyor. Yani is there a cat in your girlfriend’s house? diye düşünebiliyor. Kararsız kalınmasına gerek yok. Önemli olan merak edilen kız arkadaşın bir kedisi olup olmadığıdır. Evinde olup olmadığını Türkçe sormamız gerektiğinde sormayız. Türkçe olarak da kız arkadaşının kedisi var mı diye sorarız. Yani merak ederken öznenin kişinin kedi sahibi olup olmadığıdır merak edilen. Does she have a cat in her house? Kısaca sahip olduğumuz şeylerden bahsederken have got/ has got kullanmalıyız. Sahip veya var anlamına gelmektedir. Gelelim have got / has got kalıplarının en çok karıştırıldığı there ise veya there are ifadelerinden biraz daha bahsetmeye… Have got / has got ifadesinde önemli olanın sahip olunması olduğunu unutmamalısın. Yeşil gözlüsündür, yeşil göz rengine sahipsindir. Evin sana aittir, ev sahibisindir. Evinde kedi vardır, kedi senindir. Arkadaşımızla meşhur bir caddeye kahve içmeye gideceğimizi düşünelim. Araba ile bir yere gidildiğinde en önemli şey otopark imkanıdır. Kafeye yakın otopark var mı diye birbirimize sormak gerekse is there any parking lots near the cafe sormak gerekir. Has the street got parking lots diye sormamalıyız. Cadde bir şeye sahip olmaz. Caddenin imkanları vardır. Caddelerin kafesi otopark imkanları olur. There is veya there are ifadelerinde ise bir yerde bulunan şeylerden bahsederiz. Arkadaşımızın evinden bahsederken evinde havuz olup olmadığını başka bir arkadaşımızla konuşurken he has got a pool dememeliyiz. Havuz sahip olunan bir şey değildir. Evin özellikleri arasında olan bir durumdur. There is a pool in her garden demek doğrusudur. İşimiz nedeniyle iş arkadaşınla bir konferansa gideceğini düşün. İş arkadaşın sana kaç konuşmacı olacağını veya kaç konuşmacı var diye merak ediyor olsun. Sen bu sorunun cevabını biliyorsan there are three participants in the conference diye cevaplamalısın. Konferans salonları konuşmacıya sahip olmaz. Konferanslarda konuşmacılar olur, ingilizce konuşurken konferansta kaç katılımcı olduğunu söylemelisin. Artık Türkçe konuşurken var kelimesini nasıl kullandığının iyice farkındasın. Online Speaking dersleri ile konuşarak İngilizceni en yakın zamanda geliştir, sende ingilizce konuşanlar arasına katıl… GNR Eğitim

ingilizce yaş kaç nasıl sorulur